OSMANLI TARİHİ DERS NOTLARI


14. YÜZYILIN BAŞLARINDA YAKINDOĞU VE AVRUPA

Osmanlılar tarih sahnesine çıktıklarında Yakındoğu'da Balkanlarda şu devletler vardı.

 

1-ilhalılar:İran,Irak,Anadolu Kafkasya'da

2-Altınorda Hanlığı:Doğu Avrupa'da
3-Memlükler:Mısır,Suriye,Filistin,Güneydoğu Anadolu
4-Bizans:Trakya,Marmara'nın güneyi ve Kocaeli Yarımadası'nda

Bizans dışındaki Balkan topraklarında ise:
 -Bulgar Krallığı
 -Sırp Krallığı
 -Arnavutluk Beyliği

Ayrıca;
-Bulgaristan'ın kuzeyinde Eflak ve Boğdan Voyvodalıkları
-Sırbistan'ın kuzeyinde Macar Krallığı,
-Bosna ve Hırvat Krallıkları bulunuyordu

                       ANADOLU'DA DURUM
   BİZANS:Miryokefalon Savaşı'ndan sonra Anadolu'da etkinliğini tamamen kaybetmişti
  TRABZON RUM DEVLETİ:İlhanlılara vergi vererek varlığını sürdürüyordu.
   İzmir Kalesi,Biga çevresi,Karadeniz Ereğli'si Cenevizlilerin elindeydi.
   Anadolu'da,Türkiye Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından önce ve sonra kurulmuş birçok beylik vardı.

                              KURULUŞ DEVRİ

    Osmanlı Devleti'ni kuranlar,Oğuzların Kayı Boyu'ndandır.
    Kayılar,önce Selçuklularla beraber Horasan'a yerleşmişlerdi.Bir bölümü Malazgirt Savaşı'ndan sonra,bir bölümü de Moğol baskısıyla Anadolu'ya gelmişlerdir.
    Kayıların Osmanlı Devleti'ni kurmuş olan bölümü,Türkiye Selçuklu Hükümdarı I.Alaaddin Keykubat döneminde Ankara yakınındaki Karacadağ'a yerleştirildiler.Bu esnada başlarında Gündüz Alp bulunuyordu.
    Daha sonra kendilerine Söğüt ve Domaniç,yaylak ve kışlak olarak verildi.Buraya geldiklerinde başlarında Ertuğrul Gazi bulunuyordu.
    Bizanslılarla mücadelede önemli başarıları görülen Ertuğrul Gazi,Selçuklu Sultanı tarafından Uç Beyliğine atanmıştır.Ertuğrul Gazi'nin ölmesi üzerine yerine oğlu Osman Bey geçti.

              OSMAN BEY DÖNEMİ'NİN SİYASAL OLAYLARI

    İlhanlıların,Türkiye Selçuklu Sultanı III.Alaaddin Keykubat'ı sürgüne gönderdikleri ve Selçuklu tahtının boş kaldığı 1299,Osmanlı Devleti'nin kuruluş yılı olarak kabul edilmiştir.
    Osman Bey,faaliyetlerine Bizans toprakları üzerinde başladı.
Karacahisar,Yenişehir,Bilecik,Yarhisar ve İnegöl alınarak buralara Türkmenler yerleştirildi
    İpekçilik,dokuma ve demir madenleriyle tanınmış olan Bilecik merkez yapıldı.
    Osman Bey'in Bizans'a karşı yürüttüğü mücadele,iç bölgelerden ve diğer beyliklerden bir çok savaşçının gelip Osman bey'e akıncı olmalarını sağlamıştır.
    Osmanlıların ilerleyip İzmit'e kadar yaklaşmaları üzerine,Bizans Osmanlılara karşı bir ordu gönderdi.Yapılan Koyunhisar Savaşı'nı Osmanlılar kazandı.Bu savaş ilk Osmanlı -Bizans savaşı özelliğini taşımaktadır.Bu zaferle Bursa üç yönden kuşatıldı.

OSMANLI DEVLETİ'NİN HIZLA GELİŞMESİNİN NEDENLERİ

1.Osmanlıların Türk-Bizans sınırında bulunmaları.
2.Osmanlıyla komşu olan Türk beyliklerinin bu yeni beyliğe karşı düşmanca bir tavır almamaları
3.Anadolu'nun genel siyasi durumunun Osmanlıların rahat hareket etmelerine imkan sağlaması
4.Balkanlarda siyasi karışıklıklar olması ve kendi yönetimlerinden hoşnut olmayan halkın,Türk ilerleyişine karşı koymakta isteksiz davranmaları
5.Batı sınırlarına yığılan Türkmenlerin Osmanlı beyliğine güç katmaları
6.Osmanlıların dinsel hoşgörüyü bir devlet politikası haline getirmeleri
7.Osmanlıların Balkanlardaki ilk fetih hareketleri sırasında çok az kayıp vermeleri
8.İlk Osmanlı hükümdarlarının büyük kuruculuk ve örgütlenme yeteneklerine sahip olmaları

ORHAN BEY DÖNEMİNİN SİYASAL OLAYLARI

a.Bursa'yı alarak devlet merkezi yaptı (1326)
b.Maltepe (Palekanon)Savaşında (1329) Bizanslıları yendi.(Bizans'ın Anadolu'yu Türklerden almak için yaptıkları son saldırı.)
c.İznik'i alarak burayı geçici başkent yaptı.
d.İzmit'i alarak Kocaeli Yarımadası'nın kontrolünü ele geçirdi.
e.Taht kavgalarından yararlanarak Karesioğulları Beyliği'ne son verdi.
   Böylece;1-Tecrübeli Karesi komutanları Osmanlı hizmetine girdiler
                 2-Osmanlıların Rumeli'ye geçişi kolaylaştı
                 3-Karesi donanması Osmanlıların eline geçti

 

UYARI:Osmanlıların topraklarına kattığı ilk Türk beyliği Karesioğullarıdır
f.Ahilerin elindeki Ankara ele geçirildi

Rumeli'ye geçiş

    Bizans İmparatoru Kantakuzen'in yardım istemesi üzerine Orhan bey,oğlu Süleyman Paşa'yı bir orduyla Rumeli'ye gönderdi.
   Bu yardım sayesinde tahta geçen imparator,Gelibolu yakınlarındaki Çimpe Kalesini Osmanlılara verdi (1353)

UYARI:Çimpe Kalesi’ne asker koyulmasıyla Osmanlıların Rumeli’de yerleşme süreci de başlamıştır.
    Türklerin,Bizans'a yardım amacıyla birkaç kez Rumeli'ye geçmeleri onlara buranın kolayca fethedilebileceğini gösterdi.
-Süleyman Paşa,Çimpe Kalesini üs yaparak önce Gelibolu'yu aldı
-Arkasından Marmara kıyısındaki kasabalar ele geçirildi

Osmanlılar,ele geçirdikleri yerlere göçebe aşiretler getirerek yerleştirdiler.Böylece Rumeli'de kalıcı olduklarını gösterdiler.

-Edirne'ye kadar olan bütün Trakya,Osmanlıların eline geçince,Edirne'nin alınması için hazırlıklara başlandı.

Türklerin Balkanlardaki hızlı ilerleyişi karşısında Bizans,Balkan ülkelerini işbirliği yapmaya yönelterek Osmanlılara karşı haçlı savaşlarını başlattı

-Orhan bey ,beyliği aşiret yapısından kurtarıp devlet haline getirmek için önemli çalışmalar yaptı.ölümünden sonra yerine oğlu 1.Murat geçti.


1.MURAT DÖNEMİNİN SİYASAL OLAYLARI(1362-1389)

1.Murat dönemi,Osmanlıların Rumeliye yerleşmeleri ve burda egemenlik kurmaları bakımından oldukça önemlidir.

1.Murat taht değişikliği sırasında elden çıkan Ankara'yı geri alıp Anadoludaki diğer işleri yerine koyduktan sonra Rumeli’ye yöneldi.

 

SAZLIDERE SAVAŞI:Bu savaşın kazanılması Edirne’nin fethini kolaylaştırdı.


Edirne alındı (1362) .Edirne'nin alınması,Türklere balkan fetihlerinin yolunu açtı.Türkler Edirne'yi ikinci bir başkent gibi kullanmaya başladılar

SIRPSINDIĞI ZAFERİ(1364)

     Türklerin Edirne’yi alıp balkanlarda hızlı bir fetih hareketine geçmeleri üzerine Papa'nın da teşvikiyle Bulgar,Macar,Sırp,Bosna ve Eflak güçlerinden oluşan bir Haçlı ordusu Edirne üzerine harekete geçti
     Durumu öğrenmek için keşif seferine çıkan Hacı İlbey,Haçlıların düzensiz şekilde ilerlediğini görünce;ani bir baskın düzenleyerek onlara ağır kayıplar verdirtti ve haçlılar panik içinde dağıldı.


ZAFERİN SONUÇLARI

1-)Balkanlarda Haçlılara karşı ilk zafer kazanıldı.

2-)Bu başarı balkan fetihlerinin başlangıcı oldu.

3-)Türkler Adriyatik denizine kadar ilerledi.

4-)Edirne ve batı Trakya’nın güvenliği sağlandı

5-)Macarların Balkanlardaki etkisi kırıldı.

6-)Bulgar Krallığı,Osmanlı hakimiyetine girdi.

ÇİRMEN SAVAŞI(1371)

   Türklerin,Balkanların kuzeyindeki ilerleyişi karşısında Haçlılar yeni bir ordu hazırlayarak harekete geçti.
    Bunun üzerine,Osmanlı ordusu Haçlıları Çirmen'de yenerek dağıttı.

SONUÇLARI

1-)Bu savaş Makedonya'nın kazanılmasını sağladı.
2-)Sırp krallığı hakimiyet altına alınarak vergiye bağlandı.

3-)Osmanlıların balkanlardaki genişleme ve yerleşme faaliyetleri geniş ölçüde kolaylaştı.

Ploşnik Savaşı (1387):Osmanlıların Haçlı orduları karşısında karada aldığı ilk yenilgidir.


1.KOSOVA SAVAŞI(1389)

NEDENİ:

   Osmanlıların Anadolu’da uğraşmasını fırsat bilen Sırp krallığı'nın Balkan devletlerini yeni bir haçlı seferine kışkırtması.
   Kosova'da yapılan savaşta Haçlılara büyük kayıplar verildi.Balkanlardaki fetihlere devam edildi.
   Bu savaşla Sırp krallığı yıkılmış olurken Bizans da tümüyle kuşatma altına alınmış oldu.
   1.Murat zaferden sonra savaş alanını gezerken bir Sırplı tarafından öldürüldü.Yerine oğlu Yıldırım Bayezid geçti.

I. MURAT DÖNEMİNDE ANADOLU'DAKİ FAALİYETLER

a.I.Murat oğlu Yıldırım Bayezid'i Germiyanoğlu'nun kızı ile evlendirerek  
   Tavşanlı,Emet ve Simav'ı çeyiz olarak Osmanlı topraklarına kattı.
b.Hamitoğulları topraklarının bir kısmını para ile satın aldı.
c.Kızını,Karamanoğlu Beyi ile evlendirmesine karşın,Karamanoğullarının Osmanlıları  
   çekememesi üzerine ilişkileri bozuldu.
d.Karamanlıların Osmanlılara saldırması üzerine çıkan ilk Osmanlı-Karaman savaşını
   Osmanlılar kazandı.

YILDIRIM BAYEZİD DÖNEMİ'NİN SİYASAL OLAYLARI (1389-1402)

a)İstanbul kuşatıldı(1391) Bu kuşatma daha çok bir abluka niteliğindeydi.Bizans'a yardım için gelen haçlı ordusunun Osmanlı topraklarına girmesiüzerine kuşatma kaldırıldı.
b)1395'te İstanbul 2.kez kuşatıldı.Boğazın denetim altına alınabilmesi için Anadolu Hisarı'nın yapımına başlandı.Haçlıların yeniden harekete geçmesi üzerine kuşatma tekrar kaldırıldı.

NİĞBOLUSAVAŞI (1396)
    -Osmanlıların İstanbul'u kuşatması üzerine Bizanslılar Avrupa'dan yardım istemişlerdi.
    -Macar Kralı,Papa'nın da desteğiyle başta Fransa,Alman ve İngiliz kuvvetleri olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinden oluşan Haçlı ordusunun başına geçti.
    -Amaç,Türkleri Balkanlardan atmaktı
    -Osmanlı ordusu Niğbolu'da haçlıları ağır bir yenilgiye uğrattı.

Savaşın sonuçları:
1.Bulgaristan tümüyle Osmanlı topraklarına katıldı.
2.Haçlıların Osmanlıları Balkanlardan çıkarma hayali gerçekleşemedi.
3.Osmanlıların Anadolu beylikleri ve İslam alemi üzerindeki saygınlığı arttı
4.Halife,Yıldırım'a Sultan-ı İklim-i Rum ünvanını gönderdi

d)Bizans'la Anlaşma
    Yıldırım Bayezid Niğbolu zaferinden sonra İstanbul'u yeniden kuşattı.Ancak doğudan Timur tehlikesinin başgöstermesi üzerine Bizans'la bir anlaşma imzaladı.
     Buna Göre;
1.İstanbulda bir Türk mahallesi kurulacak ve cami yapılacak.
2.Türklerin davalarına bakmak için bir kadı görevlendirilecek.
3.Bizans,Osmanlılara yılda 10 bin düka vereceklerdi.
    Bu anlaşma ile Bizans,adeta Osmanlı Devleti'ne bağlı bir devlet durumuna düşmüştür.

      ANADOLU'DA SİYASİ BİRLİĞİN KURULMASI

    1389'daI.Murat'ın Kosova'da savaş meydanında şehit edilmesi üzerine Anadolu beylikleri Osmanlı topraklarına saldırıp,bir çok yeri ele geçirmişlerdi.
    -Yıldırm Bayezid,Anadolu'ya yaptığı 1390-1391 seferinde Germiyan,Aydın,Menteşe,Saruhan beyliklerine son verdi.Alınan topraklarda Kütahya merkez olmak üzere Anadolu Beylerbeyliği'ni kurdu.
    -1392'deHamitoğulları Beyliği'ne,1397'de Karamanoğulları Beyliği'ne son verdi.
    -1398'de Sivas-Kayseri hükümdarı kadı Burhanettin ölünce;Kayseri,Sivas,Tokat,Amasya,Aksaray alındı.
    -1399'da Malatya,Divriği,Darende,Kahta alındı.

Yıldırım Bayezid,Kösedağ Savaşı'ndan beri dağılmış olan Anadolu Türk birliğini büyük oranda sağlamıştır.

     ANKARA SAVAŞI (1402)

     Savaşın nedenleri
1.Timur'dan kaçan Bağdat Hanı Ahmet Celayir ile Karakoyunlu Hükümdarı Kara Yusuf'un Yıldırım'a sığınması,Timur'un istemesine rağmen Yıldırım'ın bunları vermemesi
2.Yıldırım Bayezid'in beyliklerine son verdiği Anadolu beylerinin Timur'un yanına giderek,O'nu Osmanlılara karşı kışkırtması.
3.İki hükümdarın birbirlerine üstünlük kurmaya çalışması.
4.Timur'un Anadolu'ya girerek katliamlarda bulunması.

    Ankara civarındaki Çubuk Ovası'nda yapılan savaşı Timur kazandı.Yıldırım esir düştü.Bir süre sonra öldü.

    Savaşın sonuçları
1.Başta Karamanoğulları olmak üzere Aydın,Menteşe,Saruhan,Germiyan ve Hamitoğulları Beylikleri yeniden kuruldu.Anadolu Türk birliği dağıldı.
2.Osmanlıların Rumeli'deki fetihleri durdu.
3.Bizans üzerindeki Osmanlı baskısı kalktı,İstanbul'un alınması gecikti.
4.Osmanlı Devleti dağılma tehlikesi geçirdi.
5.Yıldırım'ın oğulları arasında 11 yıl süren taht kavgaları dönemi başladı.(Fetret Devri)



     ÇELEBİ MEHMET DÖNEMİNİN SİYASAL OLAYLARI (1413-1421)

    Fetret Devri'ne son verip,devleti toparlayarak,büyümeyi başlattığı için devletin ikinci kurucusu diye anılır.
    Aydınoğullarından İzmir'i,Karamanoğullarından Beyşehir ve Seydişehir'i, Candaroğullarından Kastamonu ve Samsun'u aldı.
    İlk deniz savaşı Venediklilerle yapıldı.Osmanlı donanması yenildi.(1416)
    Eflak yeniden himaye altına alındı.
    Şeyh Bedrettin ve DüzmeceMustafa isyanları bastırıldı.

II.MURAT DÖNEMİNİN SİYASAL OLAYLARI (1421-1451)

a)II.Murat,hükümdarlığının ilk yıllarında amcası Mustafa Çelebi'nin isyanıyla uğraştı.Bu isyan bastırıldıktan sonra İstanbul kuşatıldı(1422)


b)Bunun üzerine Bizanslılar,Şehzade Mustafa'yı kışkırtarak isyan etmesine neden oldular.II.Muray kuşatmayı kaldırarak kardeşinin isyanını bastırdı.


c)Menteşeoğulları veAydınoğulları toprakları Osmanlı ülkesine kattı.Amasya ve çevresini tekrar ele geçirdi..Germiyanoğulları'da ölümünden sonra topraklarını Osmanlı'ya bıraktı.


d)Mehmet Çelebi,balkanları düzene sokmuştu.Ama kesin olarak buranın Osmanlı hakimiyetine girmesi II.Murat zamanında gerçekleşti.


e)Bu dönemde Osmanlı Timur'un neden olduğu sarsıntıyı atlatarak gelişimine kaldığı yerden devam etti.


f)Makedonya'nın kalan kısmı ve Selan,k'in Osmanlıların eline geçmesi,Osmanlıların balkanlardaki güvenliği açısından oldukça önemliydi.
    
    Balkanlarda Osmanlı'nın en büyük rakibi Macarlar'dı.Macaristan kralı,Osmanlı kuvvetlerine ağır hasarlar verdirtmiş,bu nedenle avrupada ün kazanmıştı.
    Papa'nında teşvikiyle,Osmanlılara karşı Macar,Leh,Ulah,Sırp,Alman,Fransız ve Belçika kuvvetlerinden oluşan bir ordu kuruldu.Karamanoğulları İbrahim bey'de bu ittifakta yer aldı.Amaç Osmanlıları balkanlardan atmaktı.
    Haçlı ordusu Sırbistan'ı geçerek Osmanlı topraklarına girdi.II.Murat'ın barış istemesi üzerine Segedin barışı yapıldı.

EDİRNE-SEGEDİN BARIŞI(1444)

1-)İki taraf,10 yıl birbirleriyle savaşmayacaktı.
2-)Sırbistan'ın bağımsızlığı geri verilecekti.
3-)Eflak beyliği,Macaristan'ın himayesinde olacak,ancak Osmanlılara vergi vermeye devam edecekti.
   
Bu antlaşmadan sonra II.Murat,tahtını 12 yaşındaki oğlu II.Mehmet'e bıraktı
   
VARNA SAVAŞI(1444)

    Osmanlılardaki taht değişikliği üzerine haçlılar,Segedin barışını unutarak yeniden savaşa hazırlandılar.Bu kötü durumda,devlet büyükleri ve II.Mehmet,II.Murat'a mektuplar yazarak Edirne'ye gelmesini ve ordunun başına geçmesini sağladılar.
    Osmanlılar,Varna'da haçlılara büyük kayıplar verdirttiler.

SONUÇLARI:
a-)Osmanlıların balkanlardaki egemenliği güçlendi.İslam dünyasındaki saygınlığı arttı.
b-)Yunanistan doğrudan Osmanlı yönetimine alındı.
c-)Bulgaristan birkez daha doğrudan Osmanlı yönetimine alındı.

II.KOSOVA SAVAŞI(1448)

   Sultan Murat,Balkanlar,Yunanistan ve Mora'da Osmanlı egemenliğni yeni baştan sağladı.
   Erdel beyi Hünyadi Yanoş,Alman ve Macarlardan oluşturduğu kuvvetleriyle Sırbistan'a girdi.Etrafa büyük zarar verdi.II.Murat bu haçlı ordusunu Kosova'da ağır bir yenilgiye uğrattı.

SONUÇLARI:

a-)Osmanlıları balkanlardaki egemenliği kesinleşti.
b-)Haçlıların Türkleri Balkanlardan çıkarma ümidi sona erdi.
c-)Osmanlılar savunmadan saldırı pozisyonuna geçti.

II.Murat'ın 1451'de ölmesi üzerine II.Mehmet padişah oldu.
  


OSMANLI DEVLETİ'NİN YÜKSELME DÖNEMİ (1453-1579)

   FATİH DÖNEMİ:(1451-1481)

    II. Mehmet ilk seferini Karamanoğulları üzerine yapmıştır.1451’deki bu seferiyle Fatih,İstanbul’u kuşattığı zaman Karamanoğullarının tehlikeli olmasını önlemiştir.

       İSTANBUL'UN FETHİ:

İSTANBUL’UN FETHİNİN SEBEPLERİ

1.Osmanlılar,Bizans’ın varlığı sebebiyle Anadolu-Rumeli bağlantısını tam olarak

   kuramıyorlardı.

2.Bizans’ın Osmanlı taht kavgalarına karışması,bazen de taht kavgaları çıkarmaya çalışması.

3.Bizans’ın Osmanlı devleti üzerine haçlı seferleri yapılmasına neden olması.

4.Bizans’ın Osmanlı devleti aleyhine her ittifaka destek vermesi ya da katılması.

5.Bizans’ın Anadolu beyliklerini Osmanlı’ya karşı kışkırtması.

6.İstanbul’un coğrafi konumunun jeopolitik öneme sahip olması.

7.Hz. Muhammed’in İstanbul’un fethi hakkında hadisinin olması. 

 

FETİH İÇİN YAPILAN HAZIRLIKLAR

 

1.Rumeli hisarı yapıldı.Amaç,Bizans’a Karadeniz yoluyla gelecek yardımları önlemekti.

2.Bütün Balkan devletleriyle antlaşmalar yapıldı.

3.Bizans toprağı olan Mora’dan,Bizans’a yardım gelmesi ihtimaline karşı akıncılar Mora’ya gönderildi.

4.İstanbul etrafındaki köy ve kasabalar alındı(Saray ve Vize kaleleri)

5.Surları yıkacak büyük toplar döktürüldü.

6.Marmara denizindeki bütün adalar alındı.

7.400 parçalık bir donanma hazırlandı.

8.Çanakkale boğazının girişine Kilid-i Bahir kalesi yaptırıldı.

 

BİZANS’IN KARŞI HAZIRLIKLARI

1.İstanbul’un surları tamir edildi,halk surların içersine alındı.

2.Haliç’in girişi eski gemilerin birbirine zincirlenmesiyle kapatıldı.

3.Cenevizlilerden asker yardımı alındı.

4.Gıda ve cephane stoğu yapıldı.

5.Papadan yardım istendi.

 

 

KUŞATMA VE FETİH( 6 Nisan-29 Mayıs 1453 )

 

    Bütün hazırlıklar tamamlandıktan sonra Osmanlı orduları karadan ve denizden İstanbul’u kuşattılar.Bizans’ın direnişi Osmanlı donanmasının Haliç’e indirilmesiyle kırıldı.29 Mayıs 1453’de İstanbul alındı.

 

İSTANBUL’U FETHİNİN SONUÇLARI

OSMANLI DEVLETİ AÇISINDAN

 

1.Anadolu –Rumeli bağlantısı kuruldu.Osmanlı toprak bütünlüğü sağlandı.

2.Karadeniz ticaret yolunun denetimi Osmanlıların eline geçti.

3.Osmanlıların Batıdaki ilerleyişi hız kazandı.

4.II.Mehmet,”Fatih” ünvanını aldı.

5.İstanbul başkent yapıldı.

6.Osmanlı Devleti’nin yükselme dönemi başladı.

 

DÜNYA TARİHİ AÇISINDAN

 

1.Bizans yıkıldı

2.İstanbul’dan İtalya’ya kaçan Bizanslı bilim insanları Rönesans’ın başlamasında etkili oldular.

3.Ateşli silahların önemi anlaşıldı.Osmanlıları örnek alan Avrupalı krallar büyük toplar yaptırarak derebeylerin şatolarını yıktılar.Feodalite yönetiminin yerini merkezi krallıklar aldı.

4.Doğu ticaret yollarının Türklerin eline geçmesi Coğrafi keşifleri bir sebebini oluşturdu.

5.İstanbul’un fethi Ortaçağın sonu Yeniçağın başlangıcı sayıldı.

 

NOT:Fatih,Katolik-Ortodoks çekişmesinin sürmesi için İstanbul’un fethinden sonra Ortadoks patrikhanesini kapatmamıştır.

 

NOT:Fatih,İstanbul’un fethinden sonra bir ferman yayınlayarak işçi,tüccar,zanaatkar ve alimleri İstanbul’a davet etmiştir.Amacı,İstanbul’u canlı bir ticaret ve kültür merkezi haline getirmektir.

 

NOT:Fatih,Mora yarımadası ve Trabzon’u alarak Bizans’ın yeniden canlandırılması tehlikesini ortadan kaldırdı.

 

FATİH DEVRİNDE BALKANLARDAKİ GELİŞMELER

 

A)Belgrat dışında bütün Sırbistan alındı (1459)

B)Mora yarımadası bazı limanlar hariç Osmanlı egemenliğine katıldı (1460)

C)Eflak,Osmanlı eyaleti haline getirildi.(1462)

D)Boğdan,Osmanlı Devleti’ne bağlandı (1476)

E)Bosna,Osmanlı egemenliğine alındı (1463)

F)Hersek Dükalığı,Osmanlı yönetimini kabul etmek zorunda kaldı.(Hersek kesin olarak

   II.Bayezid zamanında fethedildi)

G)Arnavutluk,Osmanlı topraklarına katıldı.(1478)

 

OSMANLI-VENEDİK MÜCADELESİ

 

     Denizlerde Osmanlıların en büyük rakipleri Venedik ve Ceneviz’di.Bu iki devlet de XV.yüzyılın en güçlü donanmalarına sahipti.

     Osmanlıların İstanbul’u alması,Karadeniz,ege,Batı Akdeniz kıyıları ile Yunanistan’ı ele geçirmiş olması Venediklilerin ticari çıkarlarını geniş ölçüde zedelemişti.

      1463-1479 yılları arsında denizlerde ve karada savaşlar yapıldı.1479’d yapılan Osmanlı-Venedik Anlaşmasıyla Osmanlı Devleti ilk kapitülasyonları Venedik’e verdi.

       Buna göre:

1.İstanbul’da bir Venedik elçisi bulunacak. (Balyos)

2.Venedik gemileri Osmanlı sularında serbestçe dolaşacak.

3.Venedikliler Osmanlılara yıllık vergi verecek.

 

ANADOLU’DA GELİŞMELER

 

a)Bir Ceneviz kolonisi olan Amasra alındı.Amasra’nın alınmasının hem ticari açıdan,hem de Karadeniz hakimiyeti açısından önemi vardır.

b)Sinop alınarak İsfendiyaroğulları Beyliği’ne son verildi (1460).Böylece Osmanlı Devleti,hem Anadolu Türk birliği için hem de Karadeniz hakimiyeti için önemli bir adım atmış oldu.

c)Trabzon Rum Devleti’ne son verildi(1461).Trabzon Rum İmparatoru,Osmanlı Devleti’ne karşı Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan ile ittifak yapıp,vergilerini kesince Fatih bu devlete son vermiştir.Karadeniz hakimiyeti için ve ticari açıdan önemli bir fetihdir.

d)14666’da Karamanoğulları üzerine sefer yapıldı.Karaman topraklarının tamamına yakını alındı.1487’de II. Bayezid zamanında tamamen ortadan kaldırıldılar.

e)Doğu Anadolu’daki  Akkoyunlu devleti hükümdarı Uzun Hasan,Karamanoğulları ve Avrupa devletleriyle,Osmanlı aleyhine ittifaklar yaparak,Anadolu’yu ele geçirmeye çalışınca Otlukbeli savaşı yapıldı.(1473).Bu savaşı Osmanlı kazandı ve Akkoyunlu devleti zayıflama sürecine girdi.Doğu sınırları güvenceye alındı.

f)Fatih devrinin sonlarına doğru Hicaz su yolları probleminden dolayı Osmanlı-Memlük gerginliği başladı.

 

DENİZLERDE GELİŞMELER

 

   İlk önce,İmroz,Taşoz,Limni,Gökçeada,Bozcaada,Semadirek alındı (1456).Hemen arkasından  Midilli(1462) ve Eyriboz(1470) adalarıda ele geçirildi.

  

KIRIM’IN ALINMASI:

 

   1475’de Gedik Ahmet paşa komutasındaki Osmanlı donanması Kefe,Menküp ve Azak gibi Ceneviz şehirlerini ele geçirdi.1478’de ise Kırım Osmanlılara bağlı bir devlet haline getirildi

 

Kırım’ın alınmasının sonuçları:

 

1.Osmanlılar ipek yoluna ve Karadeniz ticaret yollarına sahip oldular.

2.Karadeniz’in güvenliği sağlandı.Karadeniz bir Türk gölü haline geldi.

3.Karadeniz’deki son Ceneviz kolonileri de ortadan kaldırıldı.

Sonraki gelişmeler

 

Rodos adası üç kez kuşatıldı ama alınamadı.

Napoli krallığından Zanta,Ayamavra ve Kefalonya adaları alındı.

İtalya’nın güneyindeki Otranto kalesi fethedildi.(1481)

 

   Aynı yıl Fatih’in ölmesi sebebiyle Osmanlı kuvvetleri Otranto’yu boşalttı.

 

NOT:Fatih,”Kanunname-i Ali Osman”denilen kanunlarında tüm devlet mensuplarının görev ve yetkilerini belirlemiş,devletin düşmanlar karşısında zor duruma düşmemesi için hükümdar olanın kardeşlerini öldürmesini yasal görmüştür.Fatih,devlet yönetiminde devşirme kökenli devlet adamlarına ağırlık vermiş,merkezi otoriteyi hep güçlü tutmak istemiştir.

 

 

 

II.BAYEZİT DÖNEMİ(1481-1512)

 

CEM OLAYI:Fatih öldüğünde,biri Amasya sancakbeyi Bayezid,diğeri karaman sancakbeyi Cem olmak üzere iki oğlu bulunuyordu.Bayezid devşirme kökenli devlet adamlarının desteği ile tahta geçti.Bayezid’in hükümdarlığını kabul etmeyen Cem Bursa’da hükümdarlığını ilan etti.Ancak Bayezid’e yenilerek Memlüklere sığındı.1482’de Anadolu’ya tekrar geldiyse de tekrar yenildi ve Rodos Şövalyelerine sığındı.Bu durum Cem olayının uluslar arası bir sorun haline gelmesine yol açtı.Papalık,Venedik ve Fransa Cem’i Osmanlı Devleti’ne karşı kullanmaya çalıştılar.Cem 1495’te Roma’da öldü.

 

NOT: II:Bayezid döneminin sönük geçmesinde Cem olayının etkisi büyüktür.Padişah’ın kişisel yapısı da fetihlerin duraksamasında etkili olmuştur.

 

Osmanlı-Memlük İlişkileri (1485-1491)

      Osmanlı Devleti ile Memlükler arasında Fatih döneminde başlayan gerginlik II Bayezid döneminde savaşa dönüştü.Bu savaşın başlamasında etkili olan sebepler şunlardır.

1.Fatih döneminde başlayan Hicaz su yolları meselesi

2.Her iki devletin de Dulkadiroğulları ve Ramazanoğulları üzerinde hakimiyet kurmak istemeleri.

3.Memlüklerin Cem’e destek vererek Osmanlı içişlerine karışmaları.

4.Osmanlı Padişahı için Hindistan’dan gönderilen hediyelere Memlüklerin el koyması.

 

Yapılan savaşlarda az da olsa Memlükler üstünlük sağladı.Çukurova Memlüklere bırakıldı.

 

Osmanlı-Venedik İlişkileri.(1499-1502)

       Mora,Fatih zamanında alınmıştı ancak kıyıdaki bazı limanlar alınamamıştı.II Bayezid döneminde;Modon,Koron,İnebahtı ve Navarin alındı.Böylece Mora’nın fethi tamamlanmış oldu.

 

Osmanlı-İran İlişkileri

 

Otlukbeli savaşı ile yıkılma dönemine giren Akkoyunlu Devleti’ne 1501’de son veren Şah İsmail Safevi Devleti’ni kurmuştu.Safevi devleti insanlar arasındaki mezhep farklılıklarını kullanarak Anadolu’ya sahip olma politikasını güdüyordu.II. Bayezit’in pasifliğindende yararlanan Safevi Devleti Anadoluda’ki Şiiler üzerinde etkili olmuş,Şahkulu ve Nur halife isyanlarını çıkartmıştır.Osmanlı bu isyanları zorlukla bastırmıştır.

 

Anadolu’nun bölünme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören trabzon2daki Şehzade Selim II.Bayezit’e karşı mücadele başlatmış ve tahtı babasının elinden almıştır.

 

Sonuç olarak II.Bayezit dönemi fetihler bakımından sönük geçsede bilimsel faaliyetler ve imar faaliyetleri bakımından oldukça parlaktır.Özellikle Edirne’de Dar’üt-Tıp adıyla açıklanan akıl hastanesi güzel bir anlayışı ifade eder.

 

 

I.SELİM(YAVUZ SULTN SELİM)DÖNEMİ (1512-1520) 

 

I.Selim’in babası sağken taht mücadelelerine başlamasında şunlar etkilidir:

 

-II.Bayezit’in büyük oğlu Şehzade Ahmet’i tahta geçirmeye çalışması.

 

-Tahta geçenin Fatih Kanunnamesine göre diğerlerinin öldürecek olması.

 

-II.Bayezit’in Safevilere karşı pasif kalması.

 

Bu nedenlerden dolayı I.Selim babasıyla Çorlu civarında savaşmış ve yenilmiştir.Bu savaşta I.Selim’in cesaret maharetini gören yeniçeriler I.Selim’in hükümdar olmasını isteyince.II.Bayezit tahtı oğluna bırakmak zorunda kalmıştır.

 

ÇALDIRAN SAVAŞI (1514) : Savaşın en önemli sebebi Safevi Devleti’nin mezhep farklılıklarını kullanarak Anadolu’yu ele geçirmek istemesidir.Van’ın doğusunda Çaldıran’da yapılan savaşta Osmanlılar Safevileri bozguna uğrattı.

 

ÇALDIRAN ZAFERİ İLE ;

 

-Anadolu’ya yönelen tehdit ortadan kalktı.

-Doğu sınırının güvenliği sağlandı.

-Terbiz’den Anadolu’ya gelen küçük ipek yolu Osmanlılara geçti.

 

NOT:Çaldıran Savaşı’ndan dönerken Maraş civarında yapılan Turnadağ Savaşı ile Dulkadiroğulları Beyliği’ne son verildi.Memlüklerle komşu olundu.Anadolu siyasi birliği büyük ölçüde sağlandı.

 

MISIR SEFERİ (1516-1517)

 

SEBEPLERİ;

 

1-Memlüklerin,Yavuz’un Çaldıran savaşında yendiği Safevilerle Osmanlıya karşı ittifak yapması.

2-Dulkadiroğulları beyliğinin ortadan kaldırılmasına Memlüklerin çok sert tepki göstertmesi.

3-Fatih devrinden beri gelen Hicaz Su Yolları sorunu.

4-Mısır’ın zenginliği.

5-Yavuz’un İslam aleminin başı olmak için halifeliği almak istemesi.

6-Hint Okyanusu’na yerleşen Portekizlilere karşı Memlüklerin başarısız olması üzerine halkın Osmanlıları istemesi.

 

Bu nedenle Yavuz Sultan Selim Mısır fethine çıktı. Osmanlı ordusu Çukurova’ya geldiğinde Ramazanoğulları Beyliği kendiliğinden Osmanlı’ya katıldı ve Anadolu’da hiç beylik kalmadı.

Osmanlı ordusu Suriye’ye girdi. Halep civarında yapılan Mercidabık Savaşın’da(1516) Memluk sultanı öldü .Suriye ve Filistin alındı.Sefere devam eden Yavuz Sultan Selim,Kahire yakınlarında yapılan Ridaniye Savaşı’nda Memlükleri birkez daha yendi(1517).Memlük devleti yıkıldı.

 

MISIR FETHİNİN SONUÇLARI:

 

1.Memlük Devleti ortadan kaldırıldı.

2.Suriye,Filistin,Hicaz ve Mısır alındı

3.Halifelik,Osmanlılara geçti.Yavuz Sultan Selim halife olan ilk Osmanlı padişahı oldu.

4.Kutsal emanetler İstanbul’a getirildi.

5.Baharat yolu Osmanlılara denetimine geçti.Ancak coğrafi keşiflerle ticaret yolları yön değiştirdiğinden,Baharat yolu önemini kaybetmişti.

6.Venedik,Kıbrıs için Memlüklere ödemekte olduğu yıllık vergiyi Osmanlı Devleti’ne ödemeye başladı.

 

Bozoklu Celal İsyanı (1518) :Yozgat’ta,Devletin çeşitli haksızlıklar yaptığını ileri süren Celal adlı biri isyan çıkarmıştır.İsyan kısa sürede bastırılmıştır.

 

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİ (1520-1566)

 

Kanuni,Yavuz’un tek erkek evladı olduğu için taht kavgası yapmadan hükümdar olmuştur.

 

İÇ İSYANLAR:

 

1.Canberdi Gazali İsyanı(1521):Memlük Devleti’ni canlandırmak isteyen Canberdi Gazali,Suriye’de isyan etmiş ancak başarılı olamamıştır.

2.Ahmet Paşa İsyanı (1524):Vezir-iAzamlığa getirilmediği için Mısır’da isyan başlatmış,ancak kısa sürede bastırılmıştır.

3.Baba Zünnun İsyanı (1526):Yozgat taraflarında ayaklanan baba Zünnun.Devletin Tımar dağıtımında adaletsizlik yaptığını ileri sürmüştür.İsyan bastırılmıştır.

4.Kalenderoğlu İsyanı (1527):Dini-Siyasi karakterli bir ayaklanmadır.Karaman’dan Maraş’a kadar uzanan bölgede etkili olmuş,sonunda bastırılmıştır.

 

BATIDA GELİŞMELER

 

Belgrat’ın Fethi (1521):Fatih’in kuşatıp alamadığı Belgrat’ı,Kanuni Macarlardan aldı.Orta Avrupa’ya yapılacak seferlerde Belgrat askeri üs olarak kullanıldı.

 

Mohaç Savaşı (1526):

 

Sebepleri:

 

1-)Macarların Belgrat’ı geri almak için Osmanlı sınırlarına saldırıları

2-)Avrupa Hıristiyan birliğini kurmaya çalışan Alman imp. Şarlken’in Fransa kralı Fransuva’yı esir alması ve Fransuva’nın annesinin Kanuni’den yardım istemesi.

Kanuni bir yandan Şarlken’e güvenen Macarlara ders vermek bir yandan da Fransa’yı Şarlken’in baskısından kurtarmak için sefere çıktı.Mohaç ovasında Macarları yendi.Macar kralı II.Layoş öldürüldü.

Kanuni,Jan Zapolyo’yu(Yanoş) Macar kralı yaptı,Macaristan’ı Osmanlı devletine bağlı hale getirdi.

 

I.Viyana Kuşatması  (1529):

 Avusturya arşidük'ü Ferdinant'ın,Yanoş'un Macar krallığını tanımayarak Macaristan'a saldırması üzerine Kanuni sefere çıktı.Budin'i geri alarak Yanoş'u tekrar Macar kralı yaptı.Ferdinand'ın bulunduğu Viyana üzerine yürüdü.Burayı kuşattıysa da büyük topların getirilmemiş olması ve kış mevsiminin yaklaşması gibi sebeplerden dolayı başarılı olamadı.

Alman Seferi1532):
Ferdinat'ın Budin'i kuşatması üzerine Kanuni Macaristan üzerine bir sefer daha düzenledi.Viyanayı geride bırakarak Alman topraklarına girdi.Şarlken ve kardeşi Ferdinant Osmanlı ordusunun karşısına çıkamadı.Mevsimin ilerlemesi ve Şah Tahmasb'ındoğu sınırlarını tehdit etmesi sebebiyle geri dönüldü.

İstanbul Anlaşması (1533)

Ferdinant'ın barış istemesi sebebiyle aşağıaki şartlar üzerinden bir anlaşma yapıldı.

1.Avusturya Arşidük'ü protokolde Vezir-i Azam'a eşit sayılacaktır.
2.Ferdinant,Yanoş'un (Jan Zapolyo) Macar krallığını tanıyacaktır.
3.Ferdinant,elindeki Macar toprakları için Osmanlı'ya her yıl 30.000 bin altın vergi ödeyecektir.
4.Antlaşmanın süresi Avusturya'nın isteğine bırakılacaktı.

UYARI:Osmanlı Devleti bu anlaşmayla Avusturya üzerinde kesin üstünlük kurmuştur.

 

MACARİSTAN’IN OSMANLILARA KATILMASI (1541)

1540’da Yanoş ölünce Avusturya Arşidük’ü Ferdinant barışı bozdu.Kanuni sefere çıkarak Macaristan’ın güneyini Osmanlı topraklarına kattı.Macaristan üçe bölündü.

a)Avusturya’ya bağlı Kuzey Macaristan

b)Osmanlı’ya bağlı Budin Beylerbeyliği

c)Sigismund’a bırakılan Erdel Beyliği

 

ZİGETVAR SEFERİ (1566)

Kanuni’nin son seferi olup,Avusturya üzerine yapılmıştır.Kuşatma sürerken hastalanan Kanuni öldü.Zigetvar Kalesi alındı.

 

OSMANLI-FRANSIZ İLİŞKİLERİ VE KAPİTÜLASYONLAR

Osmanlı-Fransız ilişkileri,Pavye Savaşı’nda (1524) Şarlken’e esir düşen Fransa Kralı Fransua’nın Kanuni’den yardım istemesiyle başlar.Kanuni Şarlken’in kurmya çalıştığı Avrupa Hıristiyan birliğini bozmak için Fransa’yı destekledi.

1535’de Fransa’ya kapitülasyonlar denilen şu ayrıcalıkları vermiştir.

a)Fransız gemileri Müslümanlar kadar vergi vererek Osmanlı limanlarına serbestçe gelebilecek.

b)Osmanlı ülkesinde ölen Fransız tüccarların malları Fransa’ya gönderilecek.

c)Osmanlı ülkesinde Fransızlar arasındaki anlaşmazlıklara Fransız konsoloslar bakacak.

d)Osmanlı ülkesinde Osmanlı-Fransız anlaşmazlıklarına Osmanlı mahkemeleri bakacak,bir   Fransız tercüman bulunacak.

e)Osmanlı vatandaşları da Fransa’da aynı ayrıcalıklardan yararlanacak.

f)Ayrıcalıklar iki hükümdarın sağlığında geçerli olacak.

 

UYARI:Kanuni,kapitülasyonları,Fransa’yı kendi yanına çekerek Avrupa Hıristiyan birliğini parçalamak ve coğrafi keşiflerden sonra sönükleşen Osmanlı ticari hayatını yeniden canlandırmak için vermiştir.

 

DOĞUDA GELİŞMELER

 

İran Seferleri

 

I.İran Seferi (Irakeyn Seferi)(1534):İran’ın doğu sınırlarını tehdit etmesi üzerine düzenlenen bu sefer sonucu savaş yapılmadan Tebriz ve Bağdat ele geçirildi.

 

II.İran Seferi (1548):Osmanlıların Avusturya ile savaşmasını fırsat bilen Şah Tahmasp,Tebriz’i geri alarak Van’a kadar ilerledi.Kanuni II.İran seferine çıkarak Van ve Tebriz’i ele geçirdi.Van Beylerbeyliğini kurdu.

 

III.İran Seferi (Nahçıvan Seferi) (1553):Kanuni Avusturya seferi ile uğraşırken,Şah Tahmasp bir kez daha saldırarak Osmanlı topraklarına girdi.Kanuni III.İran seferine çıkarak;Nahçıvan,Erivan ve Karabağ’ı ele geçirdi.

 

AMASYA ANLAŞMASI:İran Şahının isteyi ile Amasya Anlaşması imzalandı.Buna göre;

1-Van,Kars,Bağdat ve Basra Osmanlılarda kalacak

2-Gürcistan ve Tebriz İran’da kalacak

 

UYARI:Bu antlaşma Osmanlı Devleti ile İran arasında imzalanan ilk resmi antlaşmadır.

 

UYARI:Osmanlı-İran Savaşları,Osmanlı Devleti’nin Avrupa seferlerini ve Hint Deniz Seferlerini olumsuz etkilemiştir.

 

 

 

DENİZLERDE GELİŞMELER

Rodos’un Fethi (1522)

 

Rodos’taki Papalığa bağlı St. Jean şövalyeleri Osmanlı hac ve ticaret gemilerine zarar veriyorlardı.Üstelik Cem Sultan’ın oğlu Murat ellerindeydi.Her an bir taht mücadelesi çıkarabilirlerdi.Bu sebeple Rodos kuşatıldı.St. Jean şövalyeleri Malta’ya serbestçe gitmek şartıyla Rodos’u teslim ettiler.

 

UYARI:Rodos’un fethiyle,Kanuni  Devri’nde Akdeniz hakimiyetinin ilk adımı atılmış oldu.

 

Korfu Kuşatması (1537)

Venedik’in elindeki Korfu kuşatıldı.Ama alınamadı.

 

 

Preveze Deniz Savaşı (1538)

 

Şarlken’in çabalarıyla Malta,Venedik,Papalık,Portekiz ve İspanyol gemilerinden oluşan büyük bir Haçlı donanması hazırlandı.Amaç Osmanlı devletini Akdeniz’den atmaktı.Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı donanması,İnebahtı mevkiinde haçlı donanmasını bozguna uğrattı.Bu zaferle Akdeniz’in hakimiyeti Osmanlı’nın oldu.

 

UYARI:Preveze Deniz Zaferi ile Akdeniz’deki üstünlük Osmanlı Devleti’ne geçmiştir.

 

Trablusgarp ve Korsika’nın Fethi (1553)

 

Turgut Reis, Trablusgarp’ı St. Jean şövalyeleri’nden aldı.Yine Turgut Reis Korsika Adası’nı Venediklilerden aldı.

 

Cerbe Savaşı (1560)

 

Trablusgarp’ın Osmanlı hakimiyetine geçmesi üzerine,Malta şövalyelerinin isteğiyle yeni bir haçlı ordusu oluşturuldu,Cerbe  Adası önlerinde Turgut Reis idaresindeki Osmanlı Donanma’sı Haçlıları bozguna uğrattı.

 

UYARI:Bu zaferle Batı Akdeniz ve Kuzey Afrika’daki Türk üstünlüğü kesinleşti.

 

Malta Kuşatması (1565)

 

Osmanlı Devleti’nin aleyhine olan her ittifaka katılan Malta kuşatıldı.Ancak Turgut Reis’in şehit düşmesi üzerine askerlerin morali bozuldu ve Malta alınamadı.

 

 

Hint Deniz Seferleri

 

Coğrafi keşiflerle Ümit Burnu’nu dolaşarak Hindistan’a ulan ve Hint Deniz ticaretini denetim altına alan Portekizlileri bölgeden çıkartmak,Baharat Yolu’nu dolayısıyla Akdeniz ticaretini canlandırmak için Osmanlı Devleti,Hint Deniz Seferlerine başladı.1538’de Halım Süleyman Paşa I.Hint Deniz Seferi’ni,1551’de Piri Reis II.Hint Deniz Seferi’ni,1552’de Murat Reis III.Hint Deniz Seferi’ni,1553’te Seydi Ali Reis IV.Hint Deniz Seferi’ni gerçekleştirdiler.Bu seferlerin hepside başarısız oldu.

 

Başarısızlığın Sebepleri
   

1. Seferlere gönderilen Osmanlı Donanmalarının açık denizlere uygun olmaması.

2. Osmanlı Devleti’nin aynı zamanda Avustralya,İran ve Akdeniz Savaşları yapıyor olması.

3.Yöredeki Müslüman devletlerin Osmanlı donanmalarına destek olmamaları.

4.Toprak kazanma söz konusu olmadığından,askerin istekli olmaması.

 

Hint Deniz Seferleri’nin Sonuçları

 

1. Portekizliler Hindistan’dan çıkarılamadı Baharat Yolu önemini tamamen kaybetti.

2. Kızıldeniz ve Basra Körfez’i yabancı gemilere kapatıldı.

3. Yemen ve Habeşistan Osmanlı Devleti’ne bağlandı

4. Süveyş ve Basra donanmalarının açık denizlere uygun olmadığı anlaşıldı.

II. SELİM DÖNEMİ

Kıbrıs’ın Fethi (1571) :

Padişah II. Selim’in isteği üzerine, Kıbrıs Lala Mustafa Paşa tarafından fethedildi. Adaya Konya ve Karaman çevresinden Türkler yerleştirildi.(1571)

Kıbrıs’ın Fethinin Sebepleri:
– Kıbrıs’ın jeopolitik konumu,
– Doğu Akdeniz’e egemen olma,
– Anadolu, Mısır ve Suriye arasındaki deniz yolu ticaretinin güvenliğini sağlama,
– Anadolu’nun güney kıyılarının güvenliğini sağlama,
– Venedik’in Kıbrıs üzerinden yaptıkları korsanlık faaliyetlerine son verme,

Kıbrıs’ın Fethinin Sonuçları:
— Doğu Akdeniz’de Osmanlı kesin egemenlik kurdu,
— Anadolu, Mısır ve Suriye arasındaki deniz yolunun güvenliği sağlandı,
— Osmanlının Akdeniz’deki üstünlüğü pekişti,
— İnebahtı Deniz Savaşı’na zemin hazırlandı.

inebahtı Deniz Savaşı

İnebahtı Deniz Savaşının Tarihi: 1571

İnebahtı Deniz Savaşında Donanma Komutanı: Müezzinzade Ali Paşa

İnebahtı Deniz Savaşının Nedeni:

– Haçlıların Kıbrıs’ın fethinin intikamını almak istemesiBirleşik Haçlı donanması İnebahtı’da (Leponto)Osmanlı donanmasını yaktı. Sadece Uluç (Kılıç) Ali Reis filosuyla birlikte kurtulmayı başardı.

İnebahtı Deniz Savaşında Osmanlı

İnebahtı Deniz Savaşının Sonuçları:

– Osmanlı Devleti Akdeniz’de prestij kaybetti. Akdeniz egemenliğine gölge düştü.

– 6 ay içinde donanmanın yeniden yapılması, Osmanlı ekonomisinin ne kadar güçlü olduğunun kanıtıdır.

Tunus’un Fethi(1574):
Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Reis İspanyolların eline geçmiş olan Tunus’u yeniden Osmanlı egemenliğine aldı. Böylece Fas sınırına kadar, Kuzey Afrika Osmanlı egemenliğine girmiş oldu.

 

 

 

KANAL PROJELERİ

 

 

Don-Volga Kanal Projesi

1) Don ve İdil nehirlerini bir kanal ile birleştirerek Osmanlı’nın Akdeniz donanmasını Hazar Denizi’ne geçirmek
2) Bu donanma sayesinde Kırım’ın güvenliğini sağlamak,
3) Rusya’nın Karadeniz’e ve dolayısıyla sıcak denizlere inmesini önlemek,
4) İran ile yapılacak savaşlarda Akdeniz donanmasından yararlanmak ve Rusları Hazar kıyılarından çıkarmak,

 

Süveyş Kanalı Projesinin Amaçları

– Akdeniz donanmasını Kanal vasıtasıyla Kızıldeniz’e dolayısıyla Umman Denizi ve Basra Körfezi’ne ulaştırmak,

– Ümit Burnunun keşfiyle önemini kaybeden Baharat yolunu tekrar canlandırmak,

– Güney Asya’daki Müslümanların yardım isteklerine cevap verebilmek,

 

Marmara- Karadeniz Projesi

 

Karadeniz bölgesindeki kerestelerin kanallarla taşınarak Marmara’daki tersanelere ulaştırılmasını amaçlıyordu

 III.MURAT

Lehistan’ın Osmanlı Himayesine Alınması(1575)

Osmanlı Devleti Fransa’nın desteğini alarak Erdel prensi Baturi’yi Lehistan kralı seçtirdi. Böylece Lehistan Osmanlı himayesine girdi.

Lehistan’ın Osmanlı himayesine girmesiyle Osmanlı Devleti’nin egemenlik sahası Baltık Denizi’ne kadar ulaştı.

 Fas’ın Osmanlı Himayesine girmesi (1578)

Osmanlı devleti ile Portekiz arasında Tanca’ya yakın Kasrü’l-Kebir’de Vadi’üs Sebil Savaşı yapıldı (Vadi-‘üs-Seyl). Savaşı Osmanlı Donanması kazandı.

Bu savaşla Fas’ta Osmanlı hakimiyeti pekişti. Sınırlar Mısır’dan Atlas Okyanusu’na kadar bütün Kuzey Afrika bölgesini içine aldı.

 Osmanlı – İran Savaşları

Osmanlı-İran Savaşları 1578’den 1590’a kadar devam etti. İran’ın barış istemesi üzerine Ferhat Paşa Antlaşması (İstanbul) imzalandı (1590). Ferhat Paşa Antlaşması Osmanlı Devleti’nin doğuda en geniş sınırlara ulaştığı antlaşmadır.

 Osmanlı – Avusturya Savaşları (1593)

III.Murat  döneminde başlayan savaşlar III. Mehmet döneminde de devam etti.I.Ahmet dönemindeki Zitvatoruk Anlaşmasıyla sonuçlandı. Bu anlaşmayla Osmanlı Devleti Avusturya Üzerinde üstünlüğünü kaybetti.

 III. Murat Denizlerde İspanya ve Portekiz ile mücadeleye giren İngiltere’yi destekleyerek kendilerine Osmanlı topraklarında serbest ticaret yapma hakkı verdi. Böylece İngilizler Doğu Akdeniz’de Venediklilerin yerini almaya başladılar (1580).


OSMANLI DEVLETİ'NİN DURAKLAMA DÖNEMİ


 Osmanlı tarihinde Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümünden (1579) Karlofça Antlaşması’na kadar geçen (1699) zamana Duraklama Dönemi denilmiştir.

Duraklama Dönemi Padişahları:

1. III. Mehmet (1595-1603)  2 I. Ahmet (1603-1617)

3. I. Mustafa (1617-1618)    4. II. Osman (1618-1622)

5. I. Mustafa (1622-1623)    6. IV. Murat (1623-1640)

7. İbrahim (1640-1648)        8. IV. Mehmet (1648-1687)

9.  II. Süleyman (1687-1691)  10.II. Ahmet (1691-1695)

11.II. Mustafa (1695-1703)

 Duraklamanın İç Nedenleri

a) İmparatorluğun Yapısı:

Osmanlı Devleti’nde yönetim yetkisi Türklerde olmasına rağmen çok uluslu bir imparatorluktu.

b) Devlet Yönetiminin Bozulması:

Mutlakiyetle yönetilen Osmanlı Devleti’nde bütün güç padişahın elindeydi. Kuruluş ve Yükseliş Dönemi’ndeki padişahlar tahta geçmeden önce sancaklara gönderilerek deneyim kazanırlardı. Fakat bu uygulama I. Ahmet’ten itibaren terk edildiğinden Duraklama Dönemi padişahları deneyimsizdiler. Bu durumdan faydalanan saray kadınları, padişahlar üzerinde etkili olmuşlar ve padişahların yanlış kararlar almalarına neden olmuşlardır.

c) Ordu ve Donanmanın Bozulması:

Yeniçeri Ocağı başlangıçta “Ocak devlet içindir” anlayışında eğitilirken III. Murat’tan itibaren devşirme yasası uygulanmamış, bu durum ocağın düzenini bozmuştur. “Devlet ocak içindir” anlayışıyla harekete geçen Yeniçeriler İstanbul’da bir çok ayaklanma çıkarmıştır. Ayrıca Tımar Sistemi’nin bozulması, Anadolu’da Celali Ayaklanmalarının çıkmasına neden olmuştur.

d) Maliyenin Bozulması:

– Vergi ödeyen bağlı beylik ve devletlerin elden çıkmasıyla vergi gelirlerinin azalması. – Sarayın lüks düşkünlüğü nedeniyle giderlerin artması.

– Sık sık padişah değişikliği yüzünden Cülus bahşişi verilmesi – Kapitülasyonlar yüzünden gümrük vergilerinin azalması. – “Dirlik” sisteminin bozulmasıyla üretimin azalması. – Coğrafi Keşifler nedeniyle ipek ve baharat yollarının önemini kaybetmesi. – İç ve dış ticaretin yabancı devletlerin eline geçmesi – Savaşların uzun sürmesi yüzünden askeri masrafların artması

 e) Medreselerin Bozulması:

Kuruluş ve Yükseliş Dönemi’nde medreselere çok önem verilmiş, zor bir eğitimden geçen ilmiye sınıfı önemli devlet makamlarına getirilmiştir. Duraklama Dönemi’nde ise pozitif bilimlere önem verilmediği gibi babadan oğula geçen ve “beşik uleması” adı verilen kişiler ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu dönemde ilmi ünvanlar parayla satılmaya başlanmıştır.

Duraklamanın Dış Nedenleri

a)Osmanlı Devleti’nin Doğal Sınırlara Ulaşması:

16. yy.’ın sonlarında Osmanlı Devleti doğal sınırlarına ulaşmıştı.

b)Kutsal İttifak:

Osmanlı Devleti, ikinci defa Viyana’yı kuşatmış, fakat bozguna uğramıştır (1683). Bunun üzerine Avrupalı devletler “Kutsal İttifak”ı kurmuşlardır (1684). Birliğin amacı Türkler’i Avrupa’dan atmaktı.

c)Avrupa’nın Bilim ve Teknikte İlerlemesi:

Coğrafya Keşifleri’yle zenginleşen Avrupa, Rönesans ve Reformla bilim ve teknik alanında da gelişmiştir.

d)Avrupa Devletlerinin Güçlü Ordu ve Donanmalar Oluşturmaları

e)Ticaret Yollarının Yön Değiştirmesi:

Coğrafi Keşiflerle birlikte, Asya ticareti Afrika’nın güneyine kaymış ve bu ticaret Avrupa devletlerinin eline geçmiştir.

 OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ

Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi’nde İran’la Amasya Antlaşması’nı imzalayarak (1555) 20 yıllık bir barış devrine girmiş, fakat III. Murat devrinde ilişkiler yeniden bozulmuştur.

1577-1590 İran Savaşları:

III. Murad’ın İran’daki taht kavgalarından yararlanmak istemesi Osmanlı, İran savaşlarını başlamıştır. Bu savaşın sonucunda Ferhat Paşa Antlaşması imzalanmıştır (1590). Bu antlaşmayla Tiflis, Gürcistan, Tebriz ve Dağıstan ele geçirilmiştir.

Ferhat Paşa Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti doğuda en geniş sınırlara ulaşmıştır.

 1603-1611 İran Savaşları:

İran’ın Ferhat Paşa Antlaşmasıyla yitirdiği toprakları geri almak istemesi üzerine yeniden Osmanlı-İran savaşları başlamıştır. Bu savaşın sonucunda Nasuh Paşa Antlaşması imzalanmıştır (1611).

Buna göre;

– Osmanlı Devleti Ferhat Paşa Antlaşması’yla aldığı yerleri geri verecekti.

– İran, Osmanlı Devleti’ne 200 deve yükü ipek verecekti.

 1617-1618 İran Savaşı:

İran’ın Nasuh Paşa Antlaşması’na uymaması yeniden Osmanlı-İran savaşlarını başlatmıştır. Sonuçta Serav Antlaşması imzalanır (1618). İran bu antlaşmayla Nasuh Paşa Antlaşması’ndaki koşulları aynen kabul etmiştir.

1622-1639 İran Savaşı

İran’ın Bağdat’ı geri alması üzerine savaş başlar. Duraklama Dönemi’nin İran’la yapılan en uzun savaşıdır. IV. Murat İran’a iki sefer yaparak Revan ve Bağdat’ı ele geçirmiş, bunun sonucunda Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalanmıştır (1639).

Bu antlaşmayla:

– Azerbaycan ve Revan İran’a geri verildi.

– Bağdat Osmanlılar’da kaldı.

– Zağros dağları iki devlet arasında sınır oldu.

* Kasr-ı Şirin Antlaşması’yla bugünkü Türkiye-İran sınırı çizilmiştir.

 II. OSMANLI-VENEDİK İLİŞKİLERİ

Girit’in Alınması (1645-1669)

Osmanlı Devleti Girit’i 1645’te kuşatmasına rağmen, Avrupa’lı devletlerin Venedik’e yardım etmesi ve Osmanlı Devleti’nin eski gücünden uzak olması nedeniyle uzun süre ele geçiremedi. Burası Fazıl Ahmet Paşa tarafından ancak 24 yıl sonra ele geçirilebilmiştir (1669).

 III. OSMANLI-LEHİSTAN İLİŞKİLERİ

II. Osman zamanında, Lehistan’ın Boğdan’ın içişlerine karışması yüzünden Osmanlı-Lehistan ilişkileri bozuldu. II. Osman Lehistan üzerine sefere çıkarak Hotin’i kuşattı, fakat yeniçeri askerlerinin disiplinsiz davranışları yüzünden II. Osman Hotin Antlaşması’nı (1621) imzalamıştır. Bu antlaşmayla Lehistan Kırım Hanlığı’na vergi vermeye devam edecekti.

IV. Mehmet zamanında Lehistan’ın, Ukrayna kazaklarına saldırması üzerine IV. Mehmet, Lehistan seferine çıkarak onları yenilgiye uğrattı. Savaşın sonunda Bucaş Antlaşması imzalandı (1672).

Buna göre:

– Podolya Osmanlılar’da kalacaktı.

– Lehliler Osmanlılar’a her yıl vergi verecekti.

– Ukrayna, Osmanlı himayesine girecekti.

Bucaş Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti, batıda en son toprak parçasını kazanmış ve batıda en geniş sınırlara ulaşmıştır.

 IV. OSMANLI-AVUSTURYA İLİŞKİLERİ

(1593-1606) Osmanlı-Avusturya Savaşları

Nedeni: Avusturya’nın Osmanlılar’a verdiği vergiyi ödememesi ve Osmanlı sınırında olaylar çıkarması üzerine Osmanlı-Avusturya savaşları başlamıştır. (1593).

Savaşın ilk yıllarında Osmanlı Devleti pek başarılı olamamıştır. Fakat III. Mehmet zamanında Eğri kalesi alınmış, Haçova mevkiinde Avusturya bozguna uğratılmıştır (1596).

Kanije kalesini az bir kuvvetle savunan Tiryaki Hasan Paşa düşmanı geri püskürtmüştür (1601).

Savaşın Osmanlılar lehine gelişmesi üzerine Avusturyalılar barış istemek zorunda kalmışlardır. İmzalanan Zitvatorok Antlaşması’na göre (1606).

– Eğri, Estergon, Kanije kaleleri Osmanlılar’da kalacaktı.

– Avusturyalılar yüklü bir savaş tazminatı ödeyecekti.

– Avusturya hükümdarı Osmanlı hükümdarına denk sayılacaktı.

Zitvatoruk Antlaşması’yla Osmanlı Devleti’nin Avusturya karşısındaki üstünlüğü sona ermiş, devlet siyasi prestij kaybına uğramıştır.

 1662-1664 Osmanlı Avusturya Savaşları

Nedeni: Avusturya’nın Erdel Beyliği’nin iç işlerine karışması. Köprülü Fazıl Ahmet Paşa Avusturya kuvvetlerini yenerek Uyvar kalesini ele geçirmiş, bunun üzerine Avusturya barış istemiştir. Yapılan Vasvar (1664) Antlaşması’na göre;

– Avusturya yüklü bir savaş tazminatı ödeyecekti.

– Avusturya Erdel’in Osmanlılar’a bağlı olduğunu kabul ediyordu.

– Uyvar kalesi Osmanlılar’da kalacaktı.

II. Viyana Kuşatması (1683)

Nedeni: Habsburg hanedanının Macar halkını zorla katolik yapmak istemesi üzerine, Macar soylularının Osmanlı Devleti’nden yardım istemesidir.

IV. Mehmet, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’yı büyük bir orduyla Viyana’ya gönderdi (1683). Viyana’yı 60 gün kuşatan Merzifonlu Viyana’yı ele geçiremedi. Alman ve Leh kuvvetlerinin Osmanlılara saldırması ve Tuna köprüsünü tutmakla görevlendirilen Kırım süvarilerinin yerlerini terk etmeleri bozgunun temel sebeplerindendir.

Viyana Kuşatmasının Başarılı Olamamasının Nedenleri:

– Kuşatma için gerekli topların götürülmemesi

– Viyana önlerine gelmeden önce, geride kalan Avusturya kalelerinin alınmaması

– Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın, şehrin kendiliğinden teslim olmasını beklemesi

– Şehrin güçlü surlarla çevrili olması

– Avrupalı devletlerin Viyana’nın yardımına gelmeleri

Viyana bozgunundan bir yıl sonra (1684) papanın girişimleriyle “Kutsal İttifak” kuruldu, bu ittifaka Avusturya, Lehistan, Malta, Venedik ve Rusya katılmıştır.

* II. Viyana bozgunu Osmanlı Devleti’nin tarihteki en büyük yenilgilerinden biridir. Bundan böyle Osmanlı kuvvetleri batı topraklarından hızla çekilmeye ve büyük topraklar kaybetmeye başlamıştır. Bu çekilme Sakarya Savaşı’na kadar sürmüştür.

 Kutsal İttifak’ın Osmanlılara Saldırması

Kutsal İttifakı kuran Avrupa devletleri Türkler’i Avrupa’dan atmak için saldırıya geçtiler. Venedik Mora ve Dalmaçya’da Lehistan, Ukrayna ve Podolya’da, Avusturya, Macaristan’da, Rusya da Kırım’da, Osmanlılara karşı büyük başarılar elde ettiler. İngiltere ve Hollanda’nın araya girmesiyle Karlofça Antlaşması imzalandı (1699). Bundan bir yıl sonra da Rusya’yla İstanbul Antlaşması imzalanmıştır (1700).

Karlofça Antlaşması (1699)

Avusturya, Venedik, Lehistan ve Osmanlı Devleti arasında imzalanmıştır. Buna göre;

– Tameşvar vilayeti dışında Erdel ve Macaristan Avusturya’ya,

– Mora ve Dalmaçya Venedik’e,

– Podolya ve Ukrayna Lehistan’a bırakıldı

Karlofça Antlaşması’nın Sonuçları:

– Osmanlı Duraklama Dönemi sona ermiş, Gerileme Dönemi başlamıştır.

– Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti batıda ilk kez toprak kaybına uğramıştır.

– Osmanlı Devleti siyasal varlığını, özellikle İngiltere ve Fransa gibi büyük devletlerin çıkarları doğrultusunda yürütmüştür.

*  Karlofça Antlaşması’yla birlikte Osmanlı Devleti’nin batıdaki üstünlüğü sona ermiş, ilk kez büyük topraklar kaybetmiştir. Ayrıca bu antlaşmayla Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi’ne girmiştir.

 İstanbul Antlaşması (1700):

Bu antlaşma Rusya’yla imzalanmıştır.

— Ruslar İstanbul’da elçi bulundurabilecekti.

– Azak kalesi ve çevresi Rusya’ya bırakılacaktı.

– Ruslar Kudüs’ü serbestçe ziyaret edebilecekti.

– Ruslar işgal etmiş oldukları yerleri Osmanlılara geri verecekti.

* İstanbul Antlaşması Osmanlı Devleti’ni paylaşmayı hedef alan devletlerarası ilk antlaşmadır.

 DURAKLAMA DEVRİNDEKİ İÇ İSYANLAR

A) İstanbul İsyanları (Merkezi İsyanlar)

Askeri isyanlardır. Devlet otoritesinin zayıflaması, cülus bahşişinin az verilmesi, ulufelerin zamanında verilmeyişi gibi nedenlerden dolayı Yeniçerilerin ayaklandıklarını görüyoruz. İstanbul ayaklanmalarının en önemlileri III. Murat, II. Osman, IV. Murat ve IV. Mehmet zamanında çıkmıştır. Bu isyanlar sonucunda II. Osman’ı Yeniçeriler feci şekilde öldürmüştür (1622). IV. Mehmet zamanında ise ulufe ödenmediğini bahane eden yeniçeriler bir çok devlet adamının idamını istemişlerdir. Çınar Vakası (Vaka-ı Vakvakiye 1656).

B) Celali İsyanları:

Yavuz Sultan Selim zamanında Yozgat’ta Bozoklu Celal devlete karşı isyan etmiş, daha sonraki Anadolu isyanlarına bundan dolayı “Celali” adı verilmiştir. Başlıca nedenleri şunlardır;

– Tımar Sistemi’nin bozulması sonucunda üretimin düşmesi, – Devletin vergileri arttırması, – Fiyatların yükselmesi, – Sancak beyi ve kadıların yasalara riayet etmeyerek halka kötü davranması, – Bazı memurların Anadolu’ya kaçarak halkı isyana teşvik etmesi,

– Haçova Savaşı’ndan kaçan askerlerin ceza korkusuyla Anadolu’da eşkıyalık yapması, – Medreselerde eğitim gören suhtelerin (öğrenci) soygunlar yaparak ayaklanmalara katılması.

Celali ayaklanmaları’nın en önemlileri Karayazıcı Canbolatoğlu, Kör Murat, Katırcıoğlu ve Deli Hasan’ın çıkardığı ayaklanmalardır.

C) Eyalet İsyanları:

Merkezi yönetimin zayıflaması üzerine Eflak, Boğdan, Erdel, Yemen gibi eyaletlerde çıkan isyanlardır.

 XVII. YÜZYIL ISLAHATLARI

Duraklama Dönemi’nde çıkan ayaklanmaları bastırmak, bozulan ahlakı düzeltmek, askeri disiplini sağlayarak devlete yeniden çeki-düzen vermek amacıyla Yükselme Dönemi örnek alınarak bazı islahatlar yapılmıştır.

II. Osman (Genç):

Islahat hareketlerinde ilk ciddi adımı atmıştır. Genç Osman saray dışından evlenmeyi başlatmış, İlmiye sınıfının devlet işlerine karışmasını önlemiştir. Fakat onun Yeniçeriler’i kaldırma düşüncesi ölümüne neden olmuştur.

Kuyucu Murat Paşa:

Memlekette bozulan asayişi sağlamak amacıyla Celali ayaklanmalarını sert bir şekilde bastırmıştır.

IV. Murat:

Önce Valide ve Kösem Sultan’ın etkisinde kalan IV. Murat, yönetimi tamamen ele geçirince Yeniçeri ve Sipahiler’in zorbalarını ortadan kaldırmış, içki ve tütün yasağını koymuş, İstanbul’da asayişi sağlamıştır.

Koçi Bey:

IV. Murat zamanında Koçibey, Osmanlı Devleti’nin gerilemesinin nedenlerini belirten layihaları (Rapor) IV. Murat’a vermiş fakat IV. Murat’ın ani ölümü üzerine uygulanamamıştır.

Tarhuncu Ahmet Paşa:

IV. Mehmet zamanında sadrazam olan Tarhuncu saray masraflarını kısarak israfı önlemeye çalışmış, ilk Osmanlı denk bütçesini hazırlamıştır. Fakat düşüncelerini gerçekleştiremeden idam edilmiştir.

Köprülüler (1661-1676)

IV. Mehmet’in annesi Valide Turhan Sultan tarafından Köprülü Mehmet Paşa sadrazamlığa getirilmiştir.

Mehmet Paşa, bu görevi üstlenirken bazı şartlar ileri sürmüştü, bu şartlar:

– Devlet memurluklarına istediği kişileri atayabilecekti.

– Kendisi hakkında bir şikayet olursa hemen görevden alınmayacak savunması alındıktan sonra karar verilecekti.

Köprülü Mehmet Paşa ayaklanmaları bastırmış, halkı sindirerek ülkedeki asayişi sağlamış, orduyu disiplin altına almıştır.

Köprülü Fazıl Ahmet Paşa (1661-1676)

K. Mehmet Paşa’dan sonra yerine oğlu Fazıl Ahmet Paşa geçti. Fazıl Ahmet Paşa Erdel meselesi yüzünden Avusturya’yla mücadele ederek Vasvar Antlaşması’nı imzaladı (1664).

– Girit’in fethini gerçekleştirdi (1669)

– Lehistan’la mücadele ederek Padolya’yı, Bucaş Antlaşması’yla Osmanlı sınırlarına kattı (1672).

–  Bütçe açığını kapatarak maliyeyi düzeltti.

XVII. yy. Islahatlarının Genel Özellikleri

– Islahatlar devlet politikası olarak ele alınmamıştır. Ancak kişilerin kendi yetenek ve çabalarıyla sınırlı kalmıştır.

– Özellikle ekonomik alanda yapılan ıslahatlar, saraydaki çıkarcı grubun engeliyle karşılaşmıştır.

– Bu ıslahatlar köklü çözümlerden uzak, korku ve şiddete dayanan tedbirlerle toplum düzeltilmeye çalışıldığından uzun süreli olmamıştır.

– Yapılan ıslahatlarda Avrupa’nın etkisi olmamıştır.

 OSMANLI DEVLETİ'NİN GERİLEME DÖNEMİ


Osmanlı tarihinde Karlofça Antlaşması’ndan (1699) başlayarak, Yaş Antlaşması’na kadar (1792) geçen süreye Gerileme Dönemi denilmiştir.
Osmanlı devleti XVIII. yy.’da Karlofça ve İstanbul Antlaşmaları’yla kaybettiği toprakları geri almak için Rusya, Avusturya, Venedik ve İran’la savaşmıştır.
Gerileme Dönemi Padişahları Şunlardır:
1. III. Ahmet (1703-1730)
2. I. Mahmut (1730-1754)
3. III. Osman (1754-1757)
4. III. Mustafa (1757-1774)
5. I. Abdülhamit (1774-1789)
6. III. Selim (1789-1807)

Edirne Olayı (1703)
II. Mustafa Karlofça Antlaşması’ndan sonra Edirne’ye çekilmiş, devlet işlerini hocası Şeyhülislam Feyzullah Efendi’ye bırakmıştı. Feyzullah Efendi padişahın güvenini kullanarak, yakınlarını yüksek memurluklara getirmişti.
Padişahın Edirne’de oturması ve orada saray yapması birçok devlet erkânını telaşa düşürdü. Bunun üzerine devlet erkânı padişahın İstanbul’a gelmesini istediler. II. Mustafa İstanbul’a gelmeyince isyan çıkmıştır. İsyancılar Edirne üzerine yürüdüler, Şeyhülislam Feyzullah Efendi önce hapsedilmiş, sonrada idam edilmiştir. II. Mustafa ise tahttan indirilerek yerine III. Ahmet tahta çıkarılmıştır.

Prut Seferi (1711)
Nedenleri:
– Rusya’nın Lehistan’ın iç işlerine karışması
– Rus Çarı Deli Petro’ya yenilen Demirbaş Şarl’ın Osmanlı Devleti’ne sığınması üzerine Rusya’nın Osmanlı’ya saldırmasıdır.
Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Rus kuvvetlerini Prut ırmağında sıkıştırmasına rağmen yeniçerilere güvenemediğinden Prut Antlaşması’nı imzalamıştır (1711). Bu antlaşmaya göre;
– Azak kalesi Osmanlılara geri verilecekti.
– Ruslar Karadeniz’de gemi bulunduramayacaktı.
– Ruslar İstanbul’da devamlı elçi bulundurmayacaktı.

ÖNEMİ
*Rusya’ya İstanbul Antlaşması’yla verilen ayrıcalıklar geri alınmıştır. Osmanlı Devleti, Karlofça ve İstanbul Anlaşmalarıyla kaybettiği toprakları geri alabileceği umuduna kapıldı. Fakat Gerileme Dönemi’nde Osmanlı Devleti’ne en fazla zarar verecek olan Rusya’ya karşı önemli bir sonuç alınamamıştır.
* Osmanlı Devleti’nin 18. yy.’da savaştığı devletlerin başında Rusya gelmekteydi. Rusya’nın başında bulunan Deli Petro’nun amacı ülkesini kalkındırmak ve açık denizlere çıkmaktı. Bu yüzden Rusya Baltık denizinde söz sahibi olan İsveç, Karadeniz hâkimiyetini elinde tutan Osmanlı Devleti’yle savaşmıştır.

Rusya’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Genel Politikası:
– Önce Karadeniz’e inmek, sonra da boğazlara yerleşerek sıcak denizlere ulaşmak,
– Osmanlı hâkimiyetindeki Ortodoksların koruyuculuğunu üstlenmek.
– Balkanlar’ı ele geçirmekti.

Osmanlı Venedik ve Avusturya Savaşları (1715-1718)
Nedeni: Venedik Karlofça Antlaşması’yla ele geçirdiği Mora’daki Hıristiyan halka kötü davranıyordu. Hıristiyan halkın Osmanlı’dan yardım istemesi üzerine Venedik’e savaş açıldı (1715).
Osmanlı donanması Mora’yı alarak Korfu’yu kuşattı. Avusturya Karlofça Antlaşması’nın bozulduğunu ileri sürerek Venedik’in yanında savaşa girdi. Avusturya’nın savaşa girmesiyle yenilmeye başlayan Osmanlı Devleti Sırbistan ve Belgrad’ı kaybetti. Bunun üzerine yeni sadrazam olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa İngiltere ve Hollanda’nın (Felemenk) araya girmesiyle Pasarofça Antlaşması’nı imzaladı (1718). Buna göre;
– Yukarı Sırbistan, Belgrat, Banat yaylası ve Eflak’ın batısı Avusturya’ya kaldı
– Dalmaçya ve Arnavutluk kıyısındaki bazı kaleler Venedik’e verilirken,
– Mora ve Girit Osmanlılar’da kaldı.

ÖNEMİ
* Osmanlı Devleti’nin Karlofça Antlaşması’ndan sonra toprak kaybettiği ikinci önemli antlaşmadır.
* Avrupa’nın üstünlüğü kabul edilmiş ve batılılaşma yönündeki ıslahatların başlamasına neden olmuştur (Lale devri).
* Pasarofça Antlaşması’nın imzalanmasına yardımcı olduklarından Osmanlı Devleti İngiltere ve Hollanda’ya kapitülasyonlar vermiştir.
* Pasarofça Antlaşması’ndan sonra Avusturya ile Rusya Osmanlı Devleti’ne karşı gizli bir ittifak yapmıştır.

Osmanlı – İran İlişkileri (1723-1746)
İran Safevi Devleti’nin sünni halka baskı yapması üzerine III. Ahmet İran’a karşı savaş açtı (1723). Tiflis ve Hoy işgal edildi. Bu sırada Rusya’nın İran topraklarına girmesi üzerine Osmanlı Devleti de Rusya üzerine ilerledi. Savaşı göze alamayan Rusya ile İstanbul Antlaşması (1724) imzalandı. Bu antlaşmayla;
– Rusya, Dağıstan ve Hazar kıyılarını alırken,
– Osmanlılar, Karabağ, Revan ve Tebriz’i ele geçirmişlerdir.

ÖNEMİ

Bu anlaşma Osmanlı Devleti’nin Rusya ile imzaladığı ilk dostluk anlaşmasıdır.

1725-1732 Osmanlı – İran Savaşları:
İran Şahı’nın İstanbul Antlaşması’nı tanımaması üzerine yeniden savaş başlamıştır. İran bu savaşta kaybettiği toprakları geri alır. III. Ahmet’in yerine tahta geçen I. Mahmut ise İran ordusunu yenmeyi başarmıştır. Bunun sonucunda Ahmet Paşa Antlaşması imzalanmıştır (1732). Bu antlaşmayla önemli bir değişiklik olmamıştır.
1732-1746 Osmanlı – İran Savaşları:
İran’da tahta geçen ve Afşar Türkleri’nden olan Nadir Şah, Ahmet Paşa Antlaşması’nı tanımayarak Osmanlı-İran savaşlarını başlatmıştır. Savaşta iki tarafta üstünlük sağlayamayınca Kasr-ı Şirin Antlaşması temel olmak üzere Kerden Antlaşması imzalanmıştır (1746).

Osmanlı – Rus ve Avusturya Savaşları (1736-1739)
Nedenleri:
– Rusya’nın Kırım’ı ele geçirmek ve Osmanlı hakimiyetindeki ortodoksları egemenliği altına almak istemesi
– Avusturya’nın Sırbistan, Bosna ve Hersek’i ele geçirmek istemesi.

Rusya’nın Kırım’a saldırması üzerine savaş başladı. Avusturya’da Rusya’nın yanında savaşa girdi. Osmanlı Devleti buna rağmen her iki cephede de başarılı olmuştur. Fransa’nın araya girmesiyle Belgrat Antlaşması imzalanır (1739). Buna göre;
– Rusya savaşta aldığı yerleri geri verecekti.
– Azak kalesi, yıkılmak şartıyla Rusya’ya bırakılacaktı.
– Rusya Karadeniz’de ticaret gemisi bulunduramayacaktı.
– Rus Çarı protokol bakımından Avusturya kralına eşit sayılacaktı.
– Avusturya Pasarofça Antlaşması ile aldığı yerleri geri verecekti.

ÖNEMİ

* Osmanlı Devleti’nin XVIII. yy.’da imzalamış olduğu en kazançlı antlaşmadır.
* Karadeniz yeniden Türk gölü haline gelmiştir.
* Belgrat Antlaşması’na arabuluculuk yaptığından I. Mahmut tarafından Fransa’ya 1740 kapitülasyonları verilmiş, böylece kapitülasyonlar sürekli hale getirilmiştir.
* Osmanlı Devleti askeri ıslahatların etkisiyle özellikle Avusturya cephesinde büyük başarılar elde etmiştir (Humbaracılar I. Mahmut).

1768-1774 Osmanlı – Rus Savaşı
Nedeni:
Osmanlı Devleti’yle Rusya arasında tampon ülke durumunda olan Lehistan’ın Rus işgaline uğraması üzerine Osmanlı Rus savaşı başlamıştır.
Rusya karşısında Osmanlı Devleti bozguna uğramış, İngilizlerin yardımıyla Cebelitarık boğazından geçen Rus donanması Çeşme’de Osmanlı donanmasını yakmıştır (1770). Bunun üzerine III. Mustafa üzüntüsünden ölmüş, yerine geçen I. Abdülhamit Prusya’nın arabuluculuğu ile Küçük Kaynarca Antlaşmasını imzalamıştır (1774). Buna göre;
– Kırım’a bağımsızlık verilecekti. Kırım hanları yalnız din bakımından Osmanlı halifelerine bağlı kalacaktı.
– Kerç, Yenikale, Dinyeper ırmağı ağzındaki kaleler ve Azak kalesi etrafındaki topraklar Rusya’ya bırakılacaktı.
– Rusya işgal etmiş olduğu Eflak ve Boğdan ile Akdeniz’de işgal etmiş olduğu adaları bazı şartlarla Osmanlılara geri verecekti.
– Ruslar Karadeniz, Akdeniz ve diğer Türk sularında serbestçe ticaret yapabilecek, Fransa ve İngiltere’ye verilmiş olan kapitülasyonlardan yararlanabilecekti.
– Ruslar gerekli gördükleri yerlerde konsolosluk açabilecekti.
– Ruslar Osmanlı uyruğundaki Ortodoksların haklarını koruyacaktı.
– Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecekti.
– Rusya, Karadeniz’de donanma bulundurabilecek Rus ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecekti.

ÖNEMİ

* Kırım’a bağımsızlık verilmesiyle ilk defa Müslüman bir yer elimizden çıkmıştır.
* Osmanlı Devleti ilk kez savaş tazminatı vermiştir.
* Rusya, Osmanlı hakimiyetindeki Ortodoksların haklarını korumak bahanesiyle Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmaya başlamıştır.
* Karadeniz’in bir Türk gölü olma özelliği sona ermiştir.

Not: Rusya’nın Balkanlar’da ilerlemesi Avusturya’nın hoşuna gitmemiş, Osmanlı Devleti’yle gizli bir antlaşma yapmıştır. Prusya ise Avusturya’ya Osmanlı Devleti’nden ayrılarak Lehistan’ı paylaşmayı önermiş, bunun sonucunda Lehistan, Rusya, Avusturya ve Prusya arasında paylaşılmıştır.
Kırım Meselesi:
Kırım, Küçük Kaynarca Antlaşması’yla bağımsız olmuştu. Fakat Rusya’nın asıl amacı Kırım’ı Rusya’ya bağlamaktı. Kırım’da çıkan isyanları bahane eden II. Katherina Kırım’ı Rusya’ya bağladığını ilan etti. Osmanlı Devleti bunu kabul etmeyince Rusya Kırım’a girdi. Fransa’nın araya girmesiyle Aynalı Kavak Tenkihnamesi (düzeltme) imzalandı (1779). Buna göre;
– Rusya Kırım’dan askerlerini geri çekecekti.
– Osmanlı Devleti Şahin Giray’ın hanlığını tanıyacaktı.
Fakat Kırım’da halk Şahin Giray’a karşı isyan edince, Şahin Giray Rusya’yı yardıma çağırdı. Bunun sonucunda halk kılıçtan geçirildi. Rusya Kırım’ı ilhak etti (1783).
1787-1792 Osmanlı – Rus Savaşı
Nedeni:
Rusya ile Avusturya’nın Osmanlı topraklarını paylaşmak için aralarında anlaşmalarıdır.
Rusya’nın amacı merkez İstanbul olmak üzere Balkanları da içine alan “Dakya” devletini kurmaktı.
Bu durum İngiltere’yi rahatsız ettiğinden Osmanlı Devleti’ni savaşa kışkırttı. Prusya’da Osmanlı Devleti’ni destekleyeceğini söyleyince Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş açtı. Avusturya’da Rusya’nın yanında savaşa girdi. Osmanlı Devleti Rusya ve Avusturya karşısında bozguna uğradı.Bundan kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti 1790’da Rusya’ya karşı Prusya’yla ittifak yaptı. Fransız İhtilalinin çıkmasıyla Avusturya’yla Ziştovi Antlaşması imzalandı (1791). Buna göre;
– Avusturya bu savaşta Osmanlı Devleti’nden aldığı yerleri geri verecekti.
Avusturya’nın savaştan çekilmesi üzerine yalnız kalan Rusya ile Yaş Antlaşması imzalanmıştır (1792) .
Buna göre;
– Kırım’ın Rusya’ya ait olduğu onaylandı.
– Özi Kalesi Rusya’ya bırakılırken, Dinyester Irmağı, iki ülke arasında sınır oldu.
– Doğu’da Osmanlı-Rus sınırı savaştan önceki duruma getirildi.

ÖNEMİ
* Kırım kesin olarak elimizden çıkmış, Rusya Avrupa’nın en büyük gücü haline gelmeye başlamış, Osmanlı Devleti ise dağılma sürecine girmiştir. Ayrıca Rusya güneye inerek Osmanlı üzerindeki etkisini daha da arttırmıştır.

Osmanlı-Fransız İlişkileri
Napolyon’un Mısır’ı İşgali (1798)
Osmanlı-Fransız ilişkileri 16. yy.’dan başlayarak 18. yy.’ın sonuna kadar dostane şekilde gelişmişti. Fakat Fransız İhtilalinden sonra Fransa Osmanlı Devleti’ne karşı harekete geçmiştir. Bunun başlıca iki nedeni vardır:
1. Fransa’nın Osmanlı Devleti’ni parçalayarak zengin Mısır topraklarını ele geçirmek istemesi.
2. Fransa’nın Mısır’ı ele geçirerek, İngiltere’nin Uzakdoğu ve Ortadoğu’daki sömürgeleriyle bağlantısını kesmek istemesi.

Osmanlı Devleti, Mısır’ı işgal eden Fransa’ya karşı İngiltere ve Rusya ile işbirliği yaptı (1798).Böylece ilk kez denge politikası izlemiş oldu. Napolyon Osmanlı kuvvetlerini barışa zorlamak için “Akka” kalesini kuşattı. Fakat Ahmet Cezzar Paşa komutasındaki Nizam-ı Cedit ordularına yenildi. Çok zor duruma düşen Napolyon gizlice Mısır’ı terk etti. Bir süre sonra da Fransızlar’la El-Ariş Antlaşması (1801) imzalandı. Buna göre;
– Fransızlar kısa zamanda Mısır’ı boşaltacaklardı.

 

XVIII. YÜZYIL ISLAHATLARI

XVIII. yy. ıslahatları ilk kez Avrupa’daki gelişmelerden yararlanılarak yapılan ıslahatlardır. Fakat bu ıslahatlar menfaat çevreleri tarafından kesintiye uğradığından sürekli olamamıştır. XVIII. yy. ıslahatlarının büyük çoğunluğu askeri alanda yapılmıştır.

 

1. LALE DEVRİ ISLAHATLARI (1718 – 1730)
Zevk ve eğlence devri olarak bilinen lale devri 1718 Pasarofça antlaşması’ndan 1730 Patrona Halil Ayaklanması’na kadar olan dönemi kapsar. Bu dönemde;
– İlk Türk matbaası ve İtfaiye bölüğü oluşturuldu.
– İlk kağıt fabrikası açıldı.
– Kumaş fabrikası ve Çini imalathanesi kuruldu.
– Doğu klasikleri tercüme edildi.
– İlk kez çiçek aşısı kullanıldı.
– İstanbul’da birçok saray, köşk ve eğlence yerleri yapıldı.
– İstanbul’da birçok kütüphane açıldı.
– Lale Devri’nde Avrupa’da kullanılan Barok ve Gotik tarzında bir çok mimarı eser yapıldı ( III . Ahmet Çeşmesi ).

* Lale Devri’nde canlı varlıkların resimleri yapılmaya başlanmıştır.
* Bu dönemde Paris, Moskova ve Lehistan’a ilk geçici elçilikler gönderilmiştir.
* Lale Devri’nde matbaa tarafından dini kitapların basımı yasaklanmıştır. Bu eserler eskisi gibi hattatlar tarafından yazılacaktır. Buna rağmen Patrona Halil Ayaklanması’nda hattatların da etkisi görülmüştür.

Lale devrinde yapılan yenilikler bazı tutucu çevrelerin hoşuna gitmemesi üzerine Patrona Halil Ayaklanması patlak verdi. Bu ayaklanma sonucunda Damat İbrahim Paşa öldürülmüş, III. Ahmet’te tahtı I . Mahmut’a bırakmak zorunda kalmıştır.

2. I.MAHMUT ISLAHATLARI ( 1730 – 1754 )
– İlk Kara Mühendishanesi açıldı (mühendishane-i Berr-i Hümayun).
– Aslen Fransız olan Humbaracı Ahmet Paşa modern topçu birliklerini oluşturdu.
– Halk kütüphaneleri kuruldu.
I.Mahmut’un askeri alandaki ıslahatları 1736-1739 Osmanlı Rus ve Avusturya savaşlarında etkili olmuştur.
Not: XVIII . yy.’da III. Osman (1754-1757) haricindeki bütün hükümdarlar ıslahat yapmıştır.

 

3. III. MUSTAFA ISLAHATLARI (1754 – 1774)
Fransa’dan Baran dö tot ve Sadrazam Koco Ragıp Paşa birçok ıslahatlar yapmıştır. Bu dönemde;
– İlk Deniz Mühendishanesi (Mühendishane-i Bahr-i Hümayun) açıldı.
– Sürat topçuları oluşturuldu.
– Bozuk olan maliye düzeltilmeye çalışıldı.

4. I. ABDÜLHAMİT ISLAHATLARI (1774-1789)
– Sürat topçuları geliştirildi.
– Ulufe alım satımı yasaklandı.
– İlk kez yeniçeri sayımı yapıldı.
– Humbaracı ve lağımcı ocakları düzenli hale getirildi.

 

5. III. SELİM ISLAHATLARI (1798-1807)
– III. Selim güvendiği adamlarını Avrupa’ya göndererek batıdaki gelişmeler hakkında raporlar hazırlattı.
– Londra, Paris, Viyana ve Berlin’de daimi elçilikler ve konsolosluklar açıldı..
– Avrupa tarzındaki Nizam-ı Cedid ordusu oluşturuldu. Ayrıca bu birliğin giderlerini sağlamak amacıyla İrad-ı Cedid adında hazine oluşturuldu.
– Kara ve Deniz Mühendishaneleri geliştirildi.
– Fransa Ve İsveç’ten Nizam-ı Cedit askerlerini eğitmek amacıyla subaylar getirtildi.
– Fransızca ana ders olarak okutulmaya başlandı. (İlk yabancı dil eğitimi)
– Askeri birlikler düzenlendi. Yeteneksiz olanlar ordudan atıldı.
* III. Selim yerli üretimin yabancı üreticilerle rekabet edemediğini görünce, yerli malların kullanılmasını tavsiye etmiştir.
III. Selim ıslahatları yeniçeriler, din adamları ve ayanlar tarafından hoş karşılanmıyordu. Osmanlı ordusunun Rusya’yla mücadelesi nedeniyle İstanbul’da olmamasını fırsat bilen yenilik karşıtı kişiler Kabakçı Mustafa başkanlığında ayaklandılar.
İsyancılar Nizam-ı Cedit’in kaldırılmasını istediler. Kan dökülmesini istemeyen III. Selim bunu kabul etti. Ardından III. Selim tahttan indirilerek yerine IV. Mustafa geçti. Nizam-ı Cedit tarafları olan Ruscuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa İstanbul’a gelerek isyanı bastırdı. Ancak III. Selim’in öldürüldüğünden yerine II. Mahmut tahta çıkarıldı (1807)

 OSMANLI DEVLETİ'NİN DAĞILMA DÖNEMİ

DAĞILMA DÖNEMİ PADİŞAHLARI :

 III. Selim (1789 – 1807)
 IV. Mustafa (1807 – 1808)
 II. Mahmut (1808 – 1839)
 Sultan Abdülmecid (1839 – 1861)
 Sultan Abdülaziz (1861 – 1876)
 V. Murat (1876)
 II. Abdülhamit (1876 – 1909)
 V. Mehmet Reşat (1909 – 1918)
 VI. Mehmet Vahdettin(1918 – 1922)

 XIX. Yüzyıl Devletler Tablosu :

 Osmanlı Devleti’nde, 18. Yy.’da bütün çabalara rağmen devletin çöküşü önlenememiş, gerek içteki çöküntü, gerekse dışta alınan mağlubiyetler ve büyük toprak kayıpları yüzünden Osmanlı Devleti kendi ayakları üzerinde duramayacak kadar güçsüzleşmiştir. Büyük devletler  arasında ki sürtüşmeler ve rekabetten faydalanarak ayakta kalmaya çalışmış, yani denge politikası izlemiştir. 19.y.y.’ın sonlarına kadar İngiltere, 1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra Almanya ile yakınlaşmaya girmiştir.

 İngiltere’nin bu yüzyıldaki politikası sömürgelerine giden yoların güvenliğini sağlamaktır. Bu amaçla özellikle Doğu Akdeniz’de zayıf bir Osmanlı Devleti işine geldiğinden Osmanlı’yı Berlin Antlaşmasına kadar desteklemiştir.

 Sıcak denizlere inmek isteyen Rusya,  hasta adam olarak gördüğü Osmanlı’nın mirasını paylaşmayı düşünmektedir.

 Almanya ve İtalya 1871’den itibaren siyasal birliklerini sağlayarak sömürgecilik yarışına dâhil olmuşlar, bu durum I. Dünya savaşının nedenlerinden birini oluşturmuştur.

 DAĞILMA DÖNEMİ SİYASİ OLAYLARI

 Fransa’nın Mısır’ı İşgali (1798 – 1801)

Fransa,  İngiltere’nin Akdeniz’deki üstünlüğüne son vermek amacıyla 1798’de Mısır’ı İşgal etmiştir. Osmanlı Devleti İngiltere ve Rusya’dan yardım istemiştir. 1801 El-Ariş Antlaşması’nı imzalayan Fransa Mısır’dan çekilmiştir.

 Osmanlı – Fransız ilişkileri bu olayla ilk kez bozulmuş, fakat 1804 Sırp İsyanı’ndan sonra tekrar düzelmiştir.

  1806 – 1812 OSMANLI – RUS SAVAŞI :

 Nedenleri :

 - Rusya’nın geçici olarak işgal ettiği Ege Adaları’nı Fransız tehlikesi sürdüğü gerekçesiyle boşaltmaması 
 - Rusların Mora, Eflak, Boğdan ve Sırpları kışkırtması
 - Osmanlı’nın Rusya yanlısı tavır izleyen Eflak ve Boğdan beylerini görevden alması
 - Boğazları Ruslar’a kapatması
 - Napolyon’un Osmanlıları kışkırtması yüzünden savaşlar başlamıştır. Napolyon’un ikiyüzlülüğü sebebiyle yalnız kalan Osmanlı Devleti mağlup olarak barış istemiştir.

 1812 Bükreş Antlaşması :

 - Baserabya Rusya’ya bırakılacak
 - Prut Nehri sınır olacak
 - Rusya savaşta işgal ettiği Eflak ve Boğdan’dan çekilecek
 - Sırplara imtiyaz verilecektir.

 MİLLİYETÇİLİK İSYANLARI(ULUSÇULUK HAREKETLERİ)

Sırp İsyanı (1804 – 1878)

 Sebepleri : ¨ Fransız İhtilali’nin ortaya çıkardığı milliyetçilik akımı
 ¨ Rusya’nın kışkırtması
 ¨ Osmanlı merkezi otoritesinin bozulması
 ¨ Gönderilen yöneticilerin haksız davranışları
 ¨ Osmanlı Avusturya savaşlarında Sırbistan’ın savaş alanı haline gelmesi

 İlk isyan 1804’de Kara Yorgi tarafından çıkarılmış, Rus savaşları yüzünden uzun süre bastırılamamıştır. 1812 Bükreş Antlaşması ile imtiyazlar elde eden Sırplar, 1829 Edirne Antlaşması ile özerklik kazanmış, 1878 Berlin Antlaşması ile de bağımsızlıklarını elde etmişlerdir.

 Not : Sırplar Osmanlı’ya karşı ilk ayaklanan millettir.

 ** Yunan İsyanı (1820 –1829) :

 Sebepleri :

- Milliyetçilik akımı  -Rusya’nın kışkırtması
- Avrupa Devletlerinin Rumlar’ı eski Yunan uygarlığının temsilcileri olarak kabul etmeleri
- Etnik-i Eterya’nın çalışmaları - Osmanlı yönetimindeki bozulmalar - Rum aydınlarının çalışmaları

 İlk isyan 1820’de Eflâk’ta çıkmış, fakat Tepedelenli Ali Paşa tarafından bastırılmıştır. Ali Paşa’nın Osmanlı yöntemiyle arasının bozulup isyan etmesiyle uygun ortamı bulan Rumlar 1821’de Mora’da isyan etmişler, Avrupa devletlerinin de desteğini alan isyan bastırılamamıştır. Mısır valisi Kavalalı Mahmet Ali Paşa’dan yardım istenmiş, Mehmet Ali Paşa Mora ve Girit valiliğine karşılık yardım ederek isyanı bastırmıştır. Buna kızan Avrupa devletleri, Navarin’de Osmanlı ve Mehmet Ali Paşa donanmasını yakmışlardır. Osmanlı Devleti tazminat istemiş, buna karşılık Avrupa devletleri Yunanistan’ın bağımsızlığını teklif etmişlerdir. Kabul edilmeyince Fransa geçici olarak Mora’yı İngiltere İskenderiye’yi işgal etmiştir. Rusya ile savaş açmıştır. Yapılan savaşı kaybeden Osmanlı Devleti, 1829 – Edirne Antlaşması ile Yunanistan’ın bağımsızlığını tanımıştır.

 1827 – 1829 OSMANLI – RUS SAVAŞI :

 1826 Yılında Yeniçeri Ocağı kaldırılmış, yerini dolduracak bir ordu kurulamamıştı. Ordusunu ve donanmasını kaybeden Osmanlı Devleti Rusya karşısında başarılı olamamış, Ruslar doğuda Erzurum’a, batıda Edirne’ye kadar ilerlemişlerdir. Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kalmıştır.

 - 1829 Edirne Antlaşması :

 ¨ Yunanistan bağımsız olacak (ilk kez bir azınlık bağımsızlık kazandı.)
 ¨ Sırplar’a özerklik verilecek (ilk kez bir azınlık özerklik kazandı.)
 ¨ Eflak ve Boğdan Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı kalacak fakat buralara imtiyaz verilecek (Romanya’nın temelleri atılmıştır.)
 ¨ Osmanlı Devleti 8.500.000 lira savaş tazminatı ödeyecek
 ¨ Doğu’da Batum’a kadar olan topraklar Rusya’ya bırakılacak

 MISIR SORUNU

 Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Mısır’da güçlü bir yönetim, ekonomi, ordu ve donanma oluşturmuştu. Mora İsyanı’nın bastırılmasında yardım istenince, Mora ve Girit valiliğini istemiş fakat Edirne antlaşmasıyla Mora’da Yunanistan kurulunca, Mora’ya karşılık Suriye valiliğini istemiştir. II. Mahmut Girit’i vermekle beraber Suriye valiliğini vermemiş, bunun üzerine Mehmet Ali Paşa isyan etmiştir. Oğlu İbrahim paşa komutasındaki Mısır ordusu Suriye’yi ele geçirmiş, Osmanlı ordusunu Adana ve Konya’da mağlup ederek Kütahya’ya kadar ilerlemiştir. İstanbul tehlikeye girince II. Mahmut Rusya’dan yardım istemek zorunda kalmıştır. Rus donanma ve ordusu İstanbul önlerine gelince bu durumdan İngiltere ve Fransa rahatsız olmuştur. Onların müdahalesi ile sorun uluslar arası bir hal almış ve Kütahya Antlaşmasıyla belli bir süre için çözüme kavuşturulmuştur.

 1833 Kütahya Antlaşması :

 ¨ Mehmet Ali Paşa’ya Mısır valiliğine ek olarak Suriye ve Girit valiliği
 ¨ Oğlu İbrahim Paşa’ya Cidde valiliğine ek olarak Adana valiliği verilmiştir.

  Osmanlı Devleti’nin bir valisi karşısında mağlup olması güçsüzlüğünü ortaya koymuştur. İki taraf da antlaşmadan memnun kalmamıştır.

 HÜNKAR İSKELESİ ANTLAŞMASI (1833) : II. Mahmut, Mehmet Ali Paşa’dan çekindiği, İngiltere ve Fransa’ya da güvenmediği için Rusya’yla ittifak yapma yoluna gitmiştir. Bu antlaşmaya göre ;

 * Osmanlı Devleti bir saldırıya uğrarsa Rusya ordu ve donanma yardımı yapacak, fakat masraflarını Osmanlı karşılayacak.
 * Rusya saldırıya uğrarsa, Osmanlı Devleti Boğazları kapatacak.
 * Antlaşma 8 yıl geçerli olacak

 Not: Böylece Boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır. Antlaşma İngiltere ve Fransa’nın tepkisine sebep olurken, Rusya amacına bir adım daha yaklaşmıştır. Osmanlı Devleti egemenlik hakkını kullanarak son kez Boğazlar’la ilgili olarak kendisi karar vermiştir.

 ** BALTA LİMANI ANTLAŞMASI (1838)

 8 Yıl sürecek antlaşmanın sonuna yaklaşılması ve Mehmet Ali Paşa’yla gerginliğin devam etmesi, Mısır ve Boğazlar sorununda İngiltere’nin desteğini almak isteyen Osmanlı Devleti’ni İngiltere ile antlaşma imzalamaya sevk etmiştir. Böylece İngiltere’ye çok geniş ayrıcalıklar verilmiştir.

 MISIR SORUNU’NUN ÇÖZÜMLENMESİ:

 Kütahya Antlaşması ile elde ettiği topraklarla yetinmek istemeyen M. Ali Paşa ve verdiği toprakları geri almak isteyen II. Mahmut arasında 1839 Nizip Savaşı meydana gelmiştir. Osmanlı ordu ve donanması mağlup olmuş, mağlubiyet haberi İstanbul’a gelmeden ölen II. Mahmut’un yerine Abdülmecit tahta çıkmıştır.

 Hünkar İskelesi Antlaşması’na göre Rusya’nın yardım istemesinden çekinen İngiltere Mısır sorununu uluslar arası bir konferansa çekmiş, Fransa hariç Avrupa’nın büyük devletlerinin katıldığı bir antlaşma imzalanmıştır.

1840 Londra Anlaşması

 ¨ Mısır hukuken Osmanlı Devleti’nin olacak, yönetimi Mehmet Ali Paşa ve ailesine verilecek(Mısır Hidivliği)
 ¨ Suriye, Girit, Adana, Cidde, Osmanlı’ya geri verilecek
 ¨ Mısır Osmanlı’ya yıllık vergi ödeyecektir.

 Not-1 : Mısır iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Osmanlı Devletine bağlı eyalet durumuna gelmiştir.

 Not-2 : Fransa’ya güvenerek antlaşmaya uymayan M. Ali Paşa, Osmanlı – İngiliz donanmasına yenilince antlaşmaya uymuştur.

 BOĞAZLAR SORUNUNUN ÇÖZÜMLENMESİ

 Hünkar iskelesi Antlaşması’nın süresinin dolması üzerine bu antlaşmanın yenilenmesini engellemek isteyen İngiltere sorunu uluslararası bir konferansa taşımıştır. İngiltere, Rusya, Fransa, Prusya, Avusturya ve Osmanlı Devleti katılmıştır.

 1841 Londra Antlaşması (Londra Boğazlar Sözleşmesi) :

 ¨ Boğazlar Osmanlı Devleti egemenliğinde olacak
 ¨ Savaş gemileri geçemeyecek fakat ticaret gemilerinin boğazlardan geçşi serbest olacaktır.

ÖNEMİ

İlk kez Boğazlar’ın durumu uluslar arası bir statüko kazanmıştır. Rusya Hünkar İskelesi’yle elde ettiği hakları kaybetmiştir. Osmanlı’nın Boğazlar üzerindeki mutlak egemenliği sona ermiştir.

 KIRIM SAVAŞI (1853 – 1856)

 Sebepleri :

 - Rusya’nın sıcak denizlere inmek istemesi
 - Balkan toplumlarının kışkırtması
 - Kutsal yerler sorunu
 Rusya Osmanlı’ya savaş açarak doğudan ve batıdan taarruza geçmiştir. İngiliz ve Fransız donanmasının Boğazlar’dan geçerek, İstanbul önlerine gelmesine kızan Ruslar, Sinop limanında bulunan Osmanlı donanmasını yakmıştır. (1853 Sinop Baskını). Rusya’nın güçlenmesi, Boğazlar’da söz sahibi olması ve Akdeniz’e inmesi Avrupa devletlerinin çıkarlarına ters düşmekteydi. Bu amaçla İngiltere, Fransa ve Piyemento Osmanlı’nın yanında savaşa katıldılar. Müttefik orduları karşısında Rusya tutunamayarak mağlup oldu. Paris’teki barış görüşmelerine İngiltere, Fransa, Piyemento, Avusturya, Prusya, Rusya ve Osmanlı Devleti katılmıştır.

 1856 Paris Antlaşması :

 ¨ Karadeniz tarafsız bir bölge olacak, burada Osmanlı ve Rusya donanma ve tersane bulunduramayacak

 Yorum : Osmanlı Devleti galip geldiği savaşta mağlup muamelesi görmüştür.

 ¨ Osmanlı Devleti bir Avrupa devleti sayılacak ve toprak bütünlüğü Avrupa devletlerinin garantisi altında olacak

 Yorum-1 : Böylece Avrupa devletler hukukundan faydalanacak ve Rusya karşısında toprak bütünlüğü korunmuş olacaktır.

 Yorum-2 : Osmanlı Devletinin kendi topraklarını koruyamayacak kadar güçsüz olduğu ortaya çıkmıştır.

 ¨ Osmanlı ve Rusya savaşta işgal ettiği yerlerden geri çekilecek 
 ¨ Eflak ve Boğdan’a özerklik verilecek 
 ¨ Boğazların durumu 1841 Londra Antlaşması’na göre olacak
 ¨ Tuna Nehri’nin yönetimi bir komisyona bırakılacak ve ticaret gemilerine açık olacak
 ¨ Avrupa devletleri Osmanlı’nın yapacağı ıslahatlara karışmayacak.

 Not-1 : Paris Konferansı esnasında Osmanlı Devleti Islahat Fermanı’nı hazırlayarak konferansa sunmuştur. (iç işlerine karışılmasını önlemek amacıyla).

 Not-2 : Osmanlı Devleti ilk kez Kırım Savaşı esnasında Abdülmecit zamanında 1854’de İngiltere’den borç almıştır.

 Not-3: Islahat Fermanı’nın antlaşma metninde yer alması Avrupa’nın içişlerimize karışmasına zemin hazırlamıştır.

 1877 – 1878 OSMANLI – RUS SAVAŞI (93 HARBİ)  Sebepleri :

 - Almanya ve İtalya’nın siyasi birliğini kurmasıyla Avrupa’da meydana gelen gelişmelerden Rusya’nın faydalanmak istemesi.
 - Kırım Savaşı’yla kaybettiği hakları elde etmek istemesi
 - Karadeniz kıyılarını silahlandırmak istemesi
 - Bosna – Hersek, Sırbistan, Romanya, Karadağ ve Bulgaristan’da kışkırtmalarda bulunarak isyanlar çıkartması.
 - Osmanlı Devleti’nin kuvvet kullanarak isyanları bastırması ve Rusya yanlısı beyleri görevden alması

 - Böylece Balkan bunalımının ortaya çıkması
 - Balkan bunalımını görüşmek için toplanan Berlin, Londra, İstanbul konferansları kararlarının Osmanlı Devleti’nce kabul edilmemesi

 Not : İstanbul konferansı toplandığı esnada Jön Türkler’in gayretleriyle Avrupa devletlerinin iç işlerimize karışmasını engellemek için Kanuni Esasi ilan edilerek I. Meşrutiyet Dönemi başlamıştır. (23 Aralık 1876)

 Rusya ile yapılan savaşta ağır mağlubiyetler alınmış, Ruslar doğudan Erzurum’a batıdan İstanbul yakınlarında Yeşilköy’e kadar ilerlemişlerdir. Osmanlı Devleti barış istemiştir.

 1878 Ayestefanos (Yeşilköy) Antlaşması :

 - Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olacak
 - Batum, Kars, Ardahan, Artvin, Doğu Beyazıt ve Eleşkirt Rusya’ya bırakılacak
 - Büyük bağımsız Bulgaristan kurulacak
 - Osmanlı savaş tazminatı ödeyecek (30 milyon)
 - Bosna – Hersek’e muhtariyet verilecek
 - Yunanistan’a Teselya bölgesi verilecek
 - Ermeni ve Rum azınlıklara ayrıcalıklar verilecektir.

 Not: Avrupa devletlerinin baskısıyla Berlin Antlaşması imzalanmış ve Ayestefanos yürürlüğe girememiştir. Ölü doğmuş bir antlaşmadır. (Sevr ile ortak yanı)

 1878 Berlin Antlaşması:

 - Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olacak
 - Batum, Kars, Ardahan ve Artvin Rusya’ya bırakılacak fakat Doğu Beyazıt ve Eleşkirt Osmanlı’da kalacak
 - Bulgaristan üçe ayrılacak; Makedonya Osmanlı’da kalacak, Doğu Rumeli Hıristiyan bir valinin yönetiminde imtiyazlı bir eyalet olacak, asıl Bulgaristan ise Osmanlı’ya bağlı özerke bir prenslik olarak kalacak.
 - Savaş tazminatı 60 milyona çıkarılacak
 - Bosna – Hersek Osmanlı’ya ait olacak fakat yönetimi Avusturya’ya bırakılacak
 - Yunanistan’a Teselya bölgesi verilecek
 - Ermeni ve Rum azınlıklara ayrıcalıklar verilecektir.

 Not : 19. Y.y. da imzalanan en ağır antlaşmadır.. Ermeni meselesi ortaya çıkmıştır. Osmanlı Alman yakınlaşması başlamıştır. İngiltere, Osmanlı’yı korumaya yönelik politikasını değiştirmiş, bundan sonra parçalamaya çalışmıştır. Osmanlı Devleti’nin tek kazancı Doğu Beyazıt olmuş, Kıbrıs gibi önemli bir üs kaybedilmiştir.

 DAĞILMA DÖNEMİ ISLAHATLARI

 II. MAHMUT DÖNEMİ ISLAHATLARI (1808 –1839)

 II. Mahmut zamanında hemen her alanda ve Avrupa direkt taklit edilerek ıslahatlar yapılmıştır.

 - Askeri Alanda :

 ¨ Alemdar Mustafa Paşa tarafından Nizam-ı Cedit’e benzeyen yeni bir ordu kurulmuştur. Fakat Yeniçeriler tepki göstererek isyan etmişler. Alemdar Mustafa Paşa öldürülmüş ve kurulan Sekban-ı Cedit ocağı kapatılmıştır. 
 ¨ II. Mahmut yeniçerilerden oluşan Eşkinci adıyla yeni bir ocak kurmuşsa da talim yapmak istememeleri yüzünden ocağı kapatmıştır.
 ¨ 1826 Vakay-ı Hayriye : 1826 da halkın ve ulema sınıfının da desteğiyle Yeniçeri Ocağı kaldırılmış, bu olaya Vakay-ı Hayriye denmiştir.

 ¨ Yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu kurulmuştur.
 ¨ Seraskerlik makamı kurulmuştur.

 - Yönetim Alanında :

 ¨ Sened-i İttifak (1808) : Ayanlar ile yapılan bir antlaşmadır. Buna göre, ayanlar devlete itaat edecek ve yeniliklere karşı çıkmayacak, buna karşılık bulundukları bölgelerde vergi ve asker toplayabileceklerdir.

 Not: Hükümdarın yetkilerinin ilk kez sınırlandırılması söz konusudur.

 ¨ Divan kaldırılmış yerine nazırlıklar (bakanlıklar) kurulmuştur.
 ¨ Memurlara rütbe ve nişan sistemi getirilmiştir.
 ¨ İlk kez nüfus sayımı yapılmıştır. (Askeri amaçlı)
 ¨ Dirlik sistemi kaldırılmıştır. (Memurlara maaş bağlandı)
 ¨ Dar’üş-Şuray-ı Bab-ı Ali (ıslahatlara öncülük etmek için), Dar’üş-Şuray-ı Askeri (askerlik işlerini düzenlemek için), Meclis-i Valay-ı Ahkam-ı Adliye (adalet işlerini düzenlemek için) kurulmuştur.

 ¨ Muhtar tayinleri yapılmıştır.

 - Eğitim ve Kültürel Alanda :

 ¨ II. Mahmut resmini yaptırarak devlet dairelerine astırdı.
 ¨ Posta, polis ve karantina teşkilatları kuruldu.
 ¨ Memurlara fes ve pantolon giyme zorunluluğu getirildi.
 ¨ Avrupa tarzı okullar açılmış, bu da
 eğitimde ikiliklerin çıkmasına sebep olmuştur. (Rüşdiye, Tıbbıye, Harbiye, Enderun’un yerine Mekteb-i Maarif-i Adliye)
 ¨ İlk kez Avrupa’ya öğrenci gönderildi.
 ¨ İstanbul’da ilk öğretim zorunlu hale getirildi.

 ¨ Takvim-i Vakayi adlı ilk resmi gazete çıkarıldı.

 - Ekonomik Alanda :

 ¨ Yerli malı kullanımı teşvik edildi.
 ¨ Yerli tüccarların rekabet edebilmesi için gümrük kolaylıkları getirildi.
 ¨ Memurların ve askerlerin elbiselerinin yerli kumaştan yapılmasına çalışıldı.

TANZİMAT DÖNEMİ (1839 –1876) :

 (Gülhane-i Hatt-ı Hümayun) (1839) :

 Boğazlar ve Mısır sorununda Avrupa devletlerinin desteğini almak ve azınlıklara imtiyaz verme baskılarına son vermek amacıyla Abdülmecid zamanında Dışişleri bakanı Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanmış ve Gülhane parkında okunmuştur. II. Mahmut döneminde başlayan batılı toplum oluşturma çalışmalarına hız vermiştir.

 Osmanlı Devleti’nde bütün ıslahatlarda olduğu gibi Tanzimat Fermanı’nda da yenilik isteği halktan değil yönetici tabakadan gelmiştir. (Meşrutiyetler hariç). Tanzimat Fermanı ilk kez padişahın üzerinde bir kanun gücü olduğunu göstermiştir. Bir hukuk devleti olma yolunda önemli bir adımdır, anayasalı düzene geçiş için atılan ilk adımdır.

 Maddeleri :

 ¨ Halkın can, mal ve namus güvenliği sağlanacaktır.
 ¨ Askerlik, vatan hizmeti haline getirilmiş, askere alma ve terhis işlemleri belirli kurallara göre yapılacaktır.
 ¨ Vergiler, herkesin gelirine göre alınacaktır.
 ¨ Kanunlar herkese eşit uygulanacak ve mahkemeler açık olacak
 ¨ Herkese mal, mülk, edinme ve istediği gibi tasarruf hakkı sağlanacak.
 ¨ Rüşvet ve iltimas önlenecek.

  Tanzimat Dönemi Yenilikleri :

 - Islahat Fermanı ilan edilmiştir (1856)
 - İl genel meclisleri kurulmuştur.
 - İltizam yolu ile aşar vergisi toplama usulü kaldırılmış, maliye bakanlığı tarafından toplanması kararlaştırılmıştır.
 - Cizye miktarının belirlenmesi işi patrikhaneye verilmiştir.
 - İlk kağıt para basılmıştır. (Kaime – 1844)
 - İlk dış borç İngiltere’den alınmıştır. (Kırım Harbi esnasında – 1854)

 - İlk demiryolu hattı kurulmuştur. (İzmir – Aydın hattı)
 - İlk telgraf okulu açılmıştır.
 - Eğitim bakanlığı kurulmuş, okullar ilk, orta, lise ve yüksekokul diye kısımlara ayrılmıştır. 
 - Öğretmen okulları ve mülkiye mektebi açılmıştır.
 - Kız öğrenciler ilk kez okullara alındı.
 - Şer’i kanunların yanında Avrupai tarz kanunlar yapılmış bu da hukukta ikilik ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Islahat Fermanı (1856) :

 Kırım savaşı’nın sonunda 1856’da Paris’te toplanan barış konferansına sunulmuştur.

 Not: Fermanın sunulmasındaki amaç Osmanlı Devleti üzerindeki baskıları azaltmak konferanstan olumlu sonuçlar almak ve iç işlerimize karışmalarını engellemek olmakla beraber Avrupa devletlerinin iç işlerimize müdahalesine daha fazla zemin hazırlamıştır.

 Ferman daha çok Hıristiyan azınlığa ve onların haklarını, ayrıcalıklarını genişletmeye yöneliktir.

 Maddeleri :

 - Din ve mezhep özgürlüğü sağlanacaktır.
 - Okul, kilise, hastane gibi binaların tamiri ve yeniden inşası sağlanacaktır.
 - Hıristiyan ve Yahudi azınlığı küçük düşürücü sözler yasaklanmıştır.
 - Hıristiyan azınlıklara devlet memurlarına ve çeşitli okullara girme imkânı verilmiştir.
 - Mahkemelerin açık yapılması, herkesin kendi dinine göre yemin etmesi, hapishanelerin ıslahı ve kanunların azınlıkların diline çevrilmesi kararlaştırılmıştır.

 - İşkence, dayak ve angarya kaldırılmıştır.
 - Vergiler herkesin gelirine göre alınacak
 - Azınlıklara bedelli askerlik getirildi.
 - Hıristiyanlar da il genel meclisine üye olabilecekler
 - Yabancılara da vergilerini vermek şartıyla mal mülk sahibi olma imkânı verilmiştir.
 - Azınlıklara da banka, şirket, okul açma imkânı verilmiştir.

  I. MEŞRUTİYET DÖNEMİ (1876)
 Balkan bunalımını görüşmek üzere İstanbul Konferansı toplandığı esnada Avrupa devletlerinin iç işlerimize karışmasını engellemek için 23 Aralık 1876’da Osmanlıcılık fikrini savunan Jön Türklerin gayretleriyle Kanun-i Esasi ilan edilerek Meşrutiyet dönemi başlamıştır. Meclisi Ayan ve Mebusan olmak üzere iki tane meclis açılmıştır. Ayanlar meclisi üyeleri padişah tarafından seçilir ve ölene kadar üye kalırlar. Meclis-i Mebusan üyeleri 50.000 kişide 1 olmak üzere halk tarafından seçilir. Anayasaya göre yürütmeden padişah ve hükümet, yasamadan meclis sorumludur. Fakat son söz padişahındır. Hükümet padişaha karşı sorumludur. Padişahın meclisi açma kapatma yetkisi vardır.

 Not: Halk padişahın yanında ilk kez yönetime katılmıştır. 93 harbini bahane eden II. Abdülhamit meclisi fethetmiştir. 1881’de dış borçlarımızla ilgili Duyun-ı Umumiye (dış borçlar genel idaresi) kurulmuştur.

 II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ (1908)
İttihat ve Terakkiciler’in baskıları sonucu II. Abdülhamit 1908 Reval Görüşmeleri sırasında meşrutiyeti yeniden ilan etmiştir. Türkçülük fikri devlet üzerinde etkili olmaya başlamıştır.

Not : II. Meşrutiyet ile yönetimi fiilen ele geçiren İttihat ve Terakkiciler 1913 Bab-ı Ali baskını ile iktidarı resmen ele geçirmişlerdir. (23 Ocak 1913)
Bir takım yeniliklerle yürürlüğe giren Anayasaya göre padişahın meclisi açma, kapatma yetkisi sınırlandırılmış, hükümet meclise karşı sorumlu hale gelmiş, devlet kademelerine gelebilmek için Müslüman olma şartı kaldırılmıştır.

31 Mart Vak’ası (13 Nisan 1909)

İttihat ve Terakki yönetiminden memnun olmayanlar ve muhalifler isyan etmişler, Selanik’ te oluşturulan Mahmut Şevket Paşa komutasındaki hareket ordusu gelerek isyanı bastırmıştır.

 Not-1 : Rejimi değiştirmeye yönelik ilk isyan hareketidir.

 Not-2 : II. Abdulhamit isyanla alakalı görülerek meclis kararıyla tahttan indirilmiştir.

 Not-3 : Mustafa Kemal bu orduda Kurmay Yüzbaşı olarak görev yapmıştır.

 
 Fikir Akımları:

1) Osmanlıcılık

Milliyetçilik akımının etkisiyle ortaya çıkan azınlık ayaklanmalarını engellemek için  Jön Türkler, herkeste eşitlik kavramı ile Osmanlı vatandaşı bilinci oluşturmayı amaçlamıştır. Bu amaçla birleşerek imparatorluğun dağılmasını önlemeyi hedeflemişlerdir.

 

2) İslamcılık (Ümmetçilik)

Bu düşünce akımı 19. yüzyılın sonlarına doğru 2. Abdülhamit ile beraber devletin resmi politikası haline getirilmiştir. Her ne kadar Arap milliyetçiliğini ve dağılmayı önleyemese de İslamcılık akımı, Osmanlı devleti içinde yaşayan Müslümanları bir arada tutmayı hedeflemiş ve böylece devletin bütünlüğünü sağlamaya çalışmıştır.

3) Türkçülük

 

Türkçülük, devletin kurtuluşunun milli değerlere bağlı kalmak olduğunu ve bu değerleri korumak olduğunu belirtmiştir.

Türkçülük akımının fikir babası Ziya Gökalp’tir.

4) Batıcılık

 

Batıcılık, devletin bütünlüğünün ve kurtuluşunun ancak ve ancak Batının biliminden ve teknolojisinden faydalanarak bunları Osmanlı bünyesine alma ile olacağını savunmuştur.

Batılılaşma politikaları her ne kadar Osmanlı’yı kurtarmasa da, bu sırada elde edilen bilgi, birikim ve tecrübe modern Türkiye’nin doğuşuna katkı sağlayacaktır.

 

5) Adem-i Merkeziyetçilik

Adem-i Merkeziyetçilik akımı Osmanlı içinde yaşayan vatandaşlara geniş özgürlükler verilmesini ve çeşitli etnik grupların federasyon gibi kendi siyasal yapısı içinde yaşamalarını savunmaktadır.

Adem-i Merkeziyetçilik düşüncesinin önde gelen savunucusu aynı zamanda Osmanlı hanedanına mensup olan Prens Sabahattin’dir.

 

   

 

 

 
FACEBOOK
 
Facebook'ta Paylaş
GOOGLE
 
 
Bugün 87 ziyaretçi (126 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol